top of page
Yazarın fotoğrafıAgah Karaaslan

TOMASSI'NİN DEMİRDEN KURALLARI #9

Güncelleme tarihi: 6 Oca

TOMASSI’NİN DOKUZUNCU DEMİRDEN KURALI

IX. / #9

“Yakınlaşmayı düşündüğünüz bir kadının yanında asla ciddi bir şekilde kendinizi acındırmayın!”


“Oyun eksikliği sebebiyle özür dilemek, oyunun bir parçası değildir.”


Çoğu erkeğin gözden kaçırma eğiliminde olduğunu düşündüğüm bir hata, potansiyel bir kadının sempatisini kazanma maksadıyla ona ilgi uyandırmanın bir yolu olarak kendilerini acındırma tutumuna başvurmalarıdır.


Mesela şu vakayı inceleyelim (İzin dâhilinde paylaşıldı).


“Konu:


Tam bir salak olduğum için özür dilerim.


Mesaj:


Aslında bu gece seni arayıp konuşmak istemiştim ama bugün yeni evime taşındım, zamanın nasıl geçtiğini unutmuşum ve şu an saat gece yarısını geçti. Neyse, son konuştuğumuzda tam bir aptal gibi davrandım. Bana söylediklerini düşündüm ve son zamanlarda gerçekten ezikleştim. İlk birkaç 'Buluşmamızı' düşündüğümde ne kadar sıkıcı ve tam bir geri zekâlı olduğumu fark ettim. Olduğumdan daha olgun görünerek seni çok fazla etkilemeye çalıştım (Yanlış kelime seçimi, işin aslı ne yaptığımı bilmiyordum) ve kendim gibi davranmadım.


Her neyse, artık aklımı başıma toplamam ve hayatımda yeniden eğlenmeye başlamam gerektiğinin farkındayım. Bu yüzden son iki hafta sonu sarhoş bir sersemlik içindeydim.

Umarım yeniden takılmaya başlayabiliriz çünkü seninle vakit geçirmekten keyif alıyorum. Ama söz veriyorum eğer tekrar buluşursak bu sefer içip rahatlayacağım ve bu kadar da şakacı olmayacağım. Ayrıca artık gey gibi kısa mesajlar göndermeyeceğime de söz veriyorum. İnsanların bana bunu yapmalarından nefret ediyorum, bu yüzden bunu yaptığımda ne kadar geri zekâlı göründüğümü hayal edebiliyorum.”

-Allen


Bu, danışmanlık yaptığım genç bir kadından üç randevu sonrasında bu adamı ektikten sonra bana aktarılan gerçek bir e-postaydı ve kadınlarla defalarca göz gezdirdiğim birçok e-posta ve anlık mesajlardan biriydi. Bu bir erkeğin, “Kusurlu bir adam.” olduğu için kendine “Acıması” beklentisiyle bir kadından “Sorun değil anlıyorum.” sempati tepkisini kışkırtmak için nasıl kendini acındırma taktiklerine başvuracağının ders kitabı niteliğinde bir misalidir.


Bu erkeklerin sosyal olarak zayıf yönlerini tanımalarına, kabul etmeye şartlandırıldıklarının, bunları itiraf ederek güçlü yönlere ve dolayısıyla çekiciliğe dönüştürebileceklerine inandırılmalarının doğrudan bir tezahürüdür (Çünkü bunu yapmanın onları “Diğer erkekler gibi değil.” dolayısıyla benzersiz kılacağına inanırlar). “Gördün mü? Ben gerçekten kendi karakter kusurlarını düzeltmeye istekli, hassas ve içe dönük bir adamım, ne olur beni sev.”


Tomassi’nin Demirden Kuralı #9

Hiçbir şartta ASLA kendinizi küçümsemeyin.


Bu, kendi kendinize başlattığınız bir ölüm öpücüğüdür ve mükâfat zihniyetinin antitezidir. Kendinizi bu şekilde bir kez kabul ettiğinizde ve kendinizi karşınızdaki kadına “Tam bir salak!”  olarak sunduğunuzda o kadına dair olan öz güveninizin geri dönüşü yoktur.


Asla bir kadının sempatisine hitap etmeye çalışmayın. Kadınlar sempatilerini kendi iradeleriyle vermek isterler, asla yalvarıldığında değil. Bir kadını size sempati ve acıma duygusu hissetme zorunluluğu altında bıraktığınız zaman o kadın sizi küçümseyecektir. Hiçbir şey arzuyu, acıma duygusu kadar öldüremez. Kendinizi ciddi anlamda zavallı olarak görmeseniz bile kendinizi zavallı olarak resmetmek asla sizin faydanıza olmaz. Kendini küçümsemek, Ortalama Umutsuz Salak (AFC) için yanlış yönlendirilmiş bir vasıtadır ve bir Alfa'nın başına gelebilme ihtimali olan bir şey değildir.


İnsanların kendilerini acındırmanın gerçekte nasıl işlediği konusunda kafaları karışmış gibi görünüyor. Bir adamın, kendine gülemeyecek kadar kendini ciddiye almasını tavsiye etmiyorum. Aslında harika bir taktik, sizi ciddiyetten uzaklaştıran her ne saçmalık varsa onu kabul eden ve hatta ona gülen ama yeri geldiğinde de hâkim ve kendine güvenen bir ciddiyet duygusu sunmaktır. Hiçbir şey bir erkeği bir kadına, onun kabuğunu yalnızca kendisinin kırabileceğini ve kendi içinde mizah bulmasını sağlayabileceğini düşünmek kadar sevimli gösteremez. Bununla birlikte Allen'ın e-postasında da gösterildiği gibi, gerçek kendini acındırma, kendiliğinden başlatılan bir durumdur. Bu, “Haha, muz kabuğuna bastım baksanıza!” şeklindeki bir acındırma duygusu değil, “Ben tam bir aptalım ama gerçekten çabaya değerim.” şeklindeki özür dileyen küçümseme duygusudur. Acınası olmakla kendine iyi niyetle gülebilmek arasında belirgin bir fark vardır.


Erkeklerin yaptıkları hataları veya yanlışları asla üstlenmemelerini savunmuyorum. Şartlara bağlı olarak belirli durumlarda makul bir şekilde özür dilemeli ve bunu uygun şekilde yapmalısınız ancak kendini küçümsemek tamamen başka bir zihinsel şemadır.

Tevazu belli bir yere kadar bir erdemdir ancak ilgilendiğiniz bir kadının sizin düşündüğünüz şekilde takdir edeceği bir erdem değildir ve aslında çoğu zaman tam tersi bir niyeti ifade eder. Erdemli tevazu, kadınlar konusunda hiçbir zaman öz güvenin yerini tutamaz.


Hâlihazırda bir kadınla ilişkiniz varsa size sosyal olarak zorunlu bir takdir duygusu geliştirebilir ancak yine de bu yalnızca sizin tarafınızdaki hatayı ele alma yeteneğinizle onun güveninize dair tahminini takas etme eşiğinize bağlıdır. Bir kadın buna dayanarak bir shit test yaptığında ve bir erkek kendini küçümseyerek bunu kabul ettiğinde verilen zararın telafisi kolay olmaz. Hatayı kabul etmek kadınlara ilham veren bir güç değildir, bunu yapsanız da olay yine de hatayla ilgilidir. Bu yapılacak şerefli, lüzumlu ve dürüst bir şey olabilir ancak bir an bile kadının hatanızı itiraf ederken size daha fazla değer vereceğine inanmayın.


Bununla birlikte, gerçek öz küçümseme yaygındır. Modern erkekler, popüler medya tarafından küçümsenmeye ve erkeklerle alay edilmelerine o kadar dalmış durumda ki bu, kadınları cezbetmenin normatif bir yolu gibi görünüyor.


Mesaj şu: “Kadınlar diğer erkeklerle dalga geçen erkekleri severler.” Bu nedenle bu doktrinin farkında olmanız ve bunu unutmanız gerekiyor. Tabiri caizse bu duruma düştüğünüzü fark ettiğinizde kendinizi cümlenin ortasında yakalamalısınız. Kadınlar alt/bilinçaltı iletişimde faaliyet gösterirler, kendinize ve kolektif cinsiyetinize olan güven eksikliğinizi açıkça itiraf ettiğiniz bir durumda, kendinizi friendzonea atsanız daha iyi olur.


Bu, kolaylıkla kurtulamayacağınız güçlü bir intibadır. Kadınlar en başından itibaren olgun, kendine güvenen, kararlı bir erkek isterler, dışarıya “Tam bir aptal!” veya hatta kısmi bir aptal gibi bile görünen birisini değil. Bir kadının kalbine giren biraz değişik ama sevimli erkek stereotipi romantik komedilerde işe yarayabilir ama gerçek dünyada işe yaramaz. Şunu da eklemeliyim ki, bunun farkına yeterince vardığınızda potansiyel bir rakiple uğraşırken ya da yanında kendini küçük düşüren bir erkek arkadaş ya da adayı olan bir kıza yürürken bunu kendi avantajınıza da dönüştürebilirsiniz. Kadının böyle bir adama dair kafasında muhtemelen teşekkül aşamasında olan tahminini gizlice onaylayarak güçlendirmek, aynı zamanda kendi güveninizi ve değerinizi ortaya çıkarmak çok kolaydır.


Bütün bunlar, kendi zayıflıklarınızı fark etmenin ve hatalı olduğunuzda anlayış göstermenin yanlış olduğu anlamına gelmez. Belirleyici nokta bu meseleyi nasıl ele alacağınızdır, mühim olan budur. Kendini küçümsemeden hatalarınızın mesuliyetini üstlenmenin birçok yolu vardır. En kolay yol, “Her geçen gün daha iyiye gidiyorum.” tavrını her zaman ve her şartta benimsemektir. Bu zihniyet güveni teşvik eder ve karşı tarafa hırslı olduğunuzu yansıtırken kendinizi acındırmak burnunuzu bokun içine sokup “Lütfen beni yine de sever misin?” demek gibidir.



 

42 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page