top of page
Yazarın fotoğrafıAgah Karaaslan

TERAPİ NEDEN SAÇMALIKTIR?

Güncelleme tarihi: 2 Oca

“Hayatımdaki şeyler istediğim şekilde gitmiyor. Derslerimde yeterince başarılı değilim. Ailem beni çok fazla baskı altına alıyor ve bana yeterince saygı duymuyor. Çok fakirim ve para kazanmak için hiçbir şey elimden gelmiyor. Elime yıllardır bir kadın eli bile değmedi. Hiçbir kadın beni bir erkek olarak ciddiye almıyor. Kız arkadaşım olsun istiyorum ama yapamıyorum. Eski kız arkadaşım benden ayrıldı ve şimdi başkasıyla birlikte, onu unutamıyorum. Sevgilim beni aldattı, pis kaltak! Kısacası tüm bu ve benzeri olarak sıralanabilecek diğer sebeplerden ötürü bunalmış durumdayım. Her şeyden sıkıldım hiçbir şey yapmak istemiyorum. Herhangi bir şeye karşı isteğim hevesim ve kaygım kalmadı. Travmalarım var, sanırım depresyondayım. Artık yaşadığım bu hayattan keyif almıyorum. Kendimi her şeyden tamamen soyutlamak üzereyim.”

Bunlar günümüz erkeklerinin yaşadıkları içsel, psikolojik sorunlar ve bu sorunların altında yatan muhtemel sebeplerdi. Bir erkek olarak hepimiz zaman zaman böyle hissettik ve muhtemelen hissetmeye de devam edeceğiz.

Peki bu problemlerinizi etrafınızdaki insanlarla konuştuğunuzda ve dillendirdiğinizde ne oluyor? Yüksek ihtimalle en sonunda kendinizi bir terapistin koltuğunda buluyorsunuz. Peki orada yaptığınız şey tam olarak ne? Konuşmak. Karşınızda oturup hakkınızda notlar alan bir insan ve o insanın sorduğu binbir türlü soruya cevap vermeniz. Kafanızdan geçen düşüncelerle ilgili konuşmak, nasıl hissettiğinizi anlamaya çalışmak, bilinçaltı travmalarınıza inmek falan filan.

Fakat popüler kültürün propagandasının aksine bütün bunlar sizin sorununuzun asıl çözümü değil ve çoğu zaman gereksiz olmakla birlikte erkeği daha kötü yapan şeyler.


Bu birçok insanın günümüz modern psikiyatrisine yaptığı bir eleştiri, bunu ilk defa söyleyen ben değilim. Klinik Psikolog Jordan Peterson bile günümüz psikiyatrisinin erkekler için tasarlanmış bir sistemi olmadığını söylüyor. Erkek psikolojisi ve kadın psikolojisi farklı olduğu için her psikolojiye iyi gelen ve onu iyileştiren şeyler de farklı ve erkek psikolojisine iyi gelecek olan son şey oturup hislerinizin hakkında konuşmanız. Ki “American Psychological Association” masküleniteyi direkt olarak zararlı ve toksik ilan etti. Modern psikolojide erkek olmak, erkeksi olmak artık bir patoloji ve histeri gibi kabul ediliyor.

Tüm bunlar göze alındığında artık bu konuyu konuşmamız gerekiyor; günümüz modern toplumunda erkeklerin bir psikoloğa gidip terapi almak suretiyle faydalanabileceği şeyler artık neredeyse yok hükmünde. Modern psikoloji bilimi erkeklerin doğasını anlamak ve onlara en iyi şekilde yardımcı olma konusunda başarısız olmuş durumda. Üstüne üstlük bu tarz yerler erkekleri feminen bir çerçeveye koşullamaktan başka hiçbir şeye yaramıyor gibi görünüyor. O yüzden maskülen bir çerçeveyi inşa etme süreci içerisinde olan erkeklerin, onlara karşı kurulmuş günümüz modern tuzaklarından bir tanesi olan terapinin ne olduğuyla ilgili gerçekçi bir bilgi sahibi olması lazım. Bu yüzden bu bölümde bazılarınıza oldukça radikal ve uç gelebilecek benim en iddialı düşüncelerimden birini tartışacağız: Terapi Bir Saçmalıktır.


Neden mi? Önce “Terapi” denilen şeyin tam olarak ne olduğu hakkında konuşalım:


Terapi başınıza gelen kötü şeyler hakkında, başka bir ölümlü varlıkla sanki o Tanrı'ymış gibi ona ağlamanız gerektiği ve bunun bir şekilde işleri daha iyi hâle getireceği fikridir. Kendi sorunları olan, senden daha iyi olmayan normal başka bir insana gitmen ve orada oturup “A şöyle oldu, böyle oldu.” diye hayatın hakkında mızmızlanman gerekiyor ve bir şekilde bu eylemsizlik hayatını daha iyi bir hâle getirecek.


Terapiyle ilgili en büyük sorunlardan biri, maskülenitenin doğasına karşı bir antitez olmasıdır ve maskülen dünya görüşü, eylemin her zaman kazandığı yönündedir. Eylem her zaman kazanır ve terapi bir eylem değildir. Terapi oturmak, konuşmak, ağlamak ve şikâyet etmektir. Eylem bir şeyler yapmaktır. Moralin bozuksa spor salonuna gidersin ya da bir şeyler yaparsın, oturup ağlamazsın.


Terapiyle ilgili ikinci sorun, terapistlerin iyileşmenizi istememesidir. Terapistler, sadece sonsuza kadar saatlik bir ücret alabilmek için kurcalayabilecekleri ve aptalca sorular sorabilecekleri küçük zayıf bireyler isterler. Hayatınızı iyileştirmek onların iş modelinde yoktur. Bunun bir mantığı olamaz. Sadece orada oturmak ve gerektiği kadar konuşmana izin verip bundan para kazanmak isterler. Bunun çılgınca yanı, nasıl gidip bir terapistin karşısına oturabiliyorsunuz ve bu terapistin zaten boktan bir hayatı olduğu aklınızdan geçmiyor. Bütün bu terapistler boşanıyorlar, eşlerini aldatıyorlar ve onlar da en az senin kadar depresyondalar. Öyleyse neden sizin hayatınıza gerçekten katkı sağlayabilecek bir şeyler bildiklerini düşünüyorsunuz?


Eğer terapistler psikolojiden bu kadar iyi anlıyorlarsa neden hepsi mükemmel ideal hayatlar yaşamıyorlar? Çünkü bir şey bildikleri yok ve bunu bir psikoloğa söyleseniz muhtemelen “Mükemmel olduğumuzu iddia etmiyoruz.” diyeceklerdir. Eğer mükemmel olduğunu iddia etmiyorsan bildiklerin bir bok ifade etmez. Eğer bana yıllar boyunca üniversitelerde eğitim alıp onlarca kitap okuyup öğrendiğiniz o engin bilgilerinizin, kendinize mükemmel bir hayat sağlamak için uygulanamayacağını söylüyorsanız o zaman başka hiç kimseye de mükemmel bir hayat sağlayabilmesinde yardım edemezsiniz demektir. O hâlde sizin ne düşündüğünüz kimin umurunda olsun?


Terapinin bir şekilde gerekli veya zorunlu olduğu fikri sadece Yakın Çağ Batılı çöp düşüncesidir. Eğer terapi insan ruh sağlığı için bu kadar gerekli olsaydı sonsuza dek gerekli olurdu. Daha önce gerekli olmadığı ve şimdi gerekli olduğu gerçeği bunun yeni bir şey, bir Yakın Çağ düşüncesi olduğu ve buna ihtiyacınız olduğuna inanmaya şartlandırıldığınız anlamına gelir. İnsanlar uzun bir süre boyunca terapi olmadan hayatta kalıp mutlu hayatlar sürebildiler. Geçmişteki birçok insan muhtemelen ne sizin ne de benim atlattığımızdan daha zor olaylar atlatmalarına rağmen hayatlarına devam edip mutlu bir hayat sürebilmişlerdir. O hâlde eğer bu insanların terapiye ihtiyacı olmadıysa sizin neden olsun?


Bu konuda anlamanızı istediğim son nokta, terapinin oldukça zararlı olduğudur. Sadece işe yaramaz değil, sadece vakit kaybı değil, sadece saçmalık değil, aynı zamanda insanları daha da kötüleştiren bir şeydir. Bir sorunun varsa yapabileceğin en kötü şey bütün gün oturup onun hakkında konuşmaktır. İnsanlar size problemlerinizi içinize atmamanız gerektiğini söyleyecektir çünkü eğer onları bastırırsanız falan filan… Koca bir saçmalık! Başınıza kötü bir şey geldiğinde bunu olabildiğince içselleştirip belki bir yakınınızla bu konu hakkında konuşmanızda ama genel olarak sadece çenenizi kapatıp hayatınıza devam etmenizde yanlış hiçbir şey yoktur. Bir erkek adam olarak sorunlarınızla genellikle tek başınıza mücadele edebilmeyi öğrenmelisiniz çünkü hayat sizi bunu öğrenmek zorunda bırakacak. Sorunlarınız hakkında konuşup durmak bir süre sonra sorunlarınızın ait oldukları yere yani geçmişin mezarlığına asla gömülememesine ve sürekli güncel bir problem olarak hayatınızı kısıtlamaya devam etmesine sebep olur. BAZI ŞEYLERİ AŞMAYI ÖĞRENMEK ZORUNDASINIZ.


Terapistlerin yaptığını fark edebileceğiniz başka bir şey de bilmece gibi konuşmalarıdır. Size “Hmm, peki bunun neden olduğunu düşünüyorsun?” “Ya da bu nasıl hissetmene sebep oldu?” gibi sorular sorarlar. Bilmece gibi konuşmalarının nedeni, aslında size hiçbir şey söylememeleridir. Size sorular sorarlar çünkü eğer size soru sorarlarsa asla yanılamazlar. Size yanlış şeyler söylerlerse mesela siz onlara “A,B,C” şeylerini anlatırsanız ve onlar da, bunun nedeni “X,Y,Z” dir derlerse onlara öyle olmadığını söyleyip siktir çekebilirsiniz. Ama eğer siz onlara “A,B,C” yi anlatırken onlar size “Hmm, peki neden A ile C birbirleriyle bağlantılı?” diye sorarlarsa o zaman bunu açıklamak için bir 20 dakika daha konuşursunuz. Böylelikle gerçekten faydalı işler için kullanabileceğiniz zamanınızı harcar ve onlara da hiçbir şey yapmadıkları için para kazandırırsınız. Size alakalı veya değerli bir şeyler söylemezler çünkü bunlar onlara karşı kullanılabilir ve kendilerine karşı bir şey kullanılmasını istemezler. Sadece oturup saçma sapan konuşmanızı isterler.


Ben üniversitede eğitim fakültesinde okuduğum için birçok psikoloji profesörü ve öğrencisiyle tanışma şansım oldu. Şahsi tecrübelerimden yola çıkarak bu insanların bir stereotip olduğunu güvenle söyleyebilirim. Terapistler genellikle Tanrı kompleksi olan insanlardır zira iş modelleri icabı bütün cevaplar sanki ondaymışlar gibi görünmeleri gerekir. Şahsi ilişkilerinde çokbilmiş ve her zaman haklı olan taraf, kurban mantalitesi ve narsisizm gibi özellikler kendilerinde çok görülür. Size bir erkeğin asla takılmak istemeyeceği bir kadın modeli söyleyeyim mi? İşte onlar psikologlar ya da psikoloji okuyan kadınlardır. Çünkü okuldan öğrendikleri o bir sürü karman çorman bilgiyi aşk hayatlarında erkeklerini psikoanalize edip bunu onları domine etmek için kullanmaya çalışırlar. Hiç çekilmez dırdırları da cabası. Siz de ne yapıp edin bu kadınlara bulaşmayın. Gerek yok, en sevdiğiniz kafedeki o tatlı baristaya yürüyün daha iyi. Ayrıca söylediklerime şüpheyle yaklaşıyorsanız gidin, psikolojinin babaları anaları dedikleri şu insanlara bakın; Freud, Jung, Salome. Birisi aklı fikri seksle bozmuş, diğeri terapiye gelen kadınlarla yatıyor öteki de sahibe gibi bir şey, kısacası hepsi ayrı bir manyak.


Uzun lafın kısası, asla terapiye falan da gitmeyin. Olur da anneniz, babanız böyle bir aptallığa düşer de sizi terapiye gönderir, siz de şans eseri bu yazıya denk gelirseniz ne yapıp edin bu saçmalıktan kurtulun. Spora başlayın, iş kurun, para kazanın, manita yapın. Hayatınızın kaybettiğiniz kontrolünü elinize geri alın. Bir erkeğin depresif hissetmeye başlamasının sebebi çoğunlukla hayatını disiplinle istediği doğrultuda yönetebilecek güçten yoksun olmasından kaynaklanır. Bu döngüyü kırmak için o gücü geri kazanmalısınız. Bunları yapmanız size çok daha iyi gelecektir.




56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page