top of page

FEMİNİST ZIRVALARI | SENİ KİM ÜZDÜ (WHO HURT YOU) SAFSATASI

Bu seride feministlerin gerek gerçek hayatta, gerek sosyal medya üzerinden dönen tartışmalarda başvurdukları zırvalardan, safsatalardan, düşünme ve tartışma biçimlerinden tutun psikolojilerine kadar bir feministi feminist yapan şeyleri inceleyeceğiz. Onları bir nevi mikroskobun altına koyacağız diyebilirim. Bunu yaparken şunu söylemekte fayda var; bunları size gidip onlarla tartışıp haklı çıkmaya çalışın diye anlatmıyorum, zaten değerli zamanınızı harcamanın bundan daha kötü ve gereksiz bir yolu olamaz. Ama bu seride inceleyeceğimiz zırvalar bir çok erkeğin manipüle edilmelerine sebep oluyor. Yani bu zırvaları incelemek, aslında kendi fişten çekilişimiz ve kadın merkezli sosyal düzenin nasıl çalıştığını anlamak için yaptığımız bir şey. Eğer bir şeyi çok iyi bir şekilde anlayamazsanız ondan tam anlamıyla özgürleşemezsiniz. Ve biz de sizin feminist zırvalarından özgürleşmenizi istiyoruz. Bu serinin amacı budur.


"Seni kim üzdü" (who hurt you) ifadesi, genellikle feministlerin kırmızı hapçılara, ya da kendi kafalarında patriarkal olarak algıladıkları insanlara karşı kullandıkları alaycı bir ifadedir. Bu ifade, bir kişinin davranışlarının, fikirlerinin veya tutumlarının geçmişte yaşadığı duygusal bir travma ya da hayal kırıklığı tarafından şekillendirildiğini ima eder. Bu bağlamda "seni kim üzdü" sorusu, birinin redpill ideolojisine (ki onlara göre bu bir ideolojidir) yönelmesinin ardında kişisel bir acı, genellikle romantik ilişkilerdeki bir başarısızlık ya da reddedilme yattığını alaycı bir şekilde öne sürer.


Örneğin, redpill topluluklarında birinin kadınlar hakkında genelleyici veya olumsuz görüşler sergilemesi durumunda, bu ifade o kişinin bu görüşlere bir eski sevgili ya da duygusal bir yara nedeniyle kapıldığını ima etmek için kullanılabilir. Soru, hem eleştirel hem de iğneleyici bir tonda, kişinin fikirlerinin rasyonel bir analizden çok duygusal bir tepkiye dayandığını iddia eder. Bu kavram, özellikle sosyal medyada (örneğin X platformunda) tartışmalarda sıkça karşımıza çıkar ve genellikle bir tartışmada karşı tarafı iğnelemek veya argümanlarını küçümsemek için kullanılır.


1. "Seni Kim Üzdü" İfadesinin Bağlamı ve Kullanımı: Redpill, bireylerin (özellikle erkeklerin) toplumsal normları, cinsiyet rollerini ve ilişki dinamiklerini sorgulayarak "gerçekleri" görmesini savunan bir düşünce akımıdır. Bu akımın içerisinde bizler, özellikle kadın-erkek ilişkileri üzerine genelleyici (evet genelleme yapıyoruz) ve eleştirel görüşler sıkça dile getirerek, kadın erkek ilişkilerine dair ana akım medyada bahsedilmeyen acı gerçekler hakkında konuşup erkekleri bilinçlendiriyoruz. "Seni kim üzdü" ifadesi, bu görüşleri savunan birine karşı, genellikle alaycı bir şekilde, şu mesajı iletmek için kullanılır:


  • İma edilen mesaj: "Senin bu fikirlerin, rasyonel bir analizden değil, geçmişte yaşadığın kişisel bir acıya (örneğin, bir reddedilme, ayrılık veya ihanet) dayanıyor. Bu yüzden söylediklerin ciddiye alınamaz."


  • Kullanım alanları: X gibi sosyal medya platformlarında, forumlarda (Reddit, 4chan gibi) veya diğer çevrimiçi tartışma alanlarında, birinin argümanını çürütmek yerine onun motivasyonlarını sorgulamak için kullanılır.


Örneğin, bir kullanıcı kadınların ilişkilerde "hipergami" (sosyal veya ekonomik olarak daha iyi bir partner arama eğilimi) sergilediğini savunduğunda, karşı taraf "Seni kim üzdü?" diyerek kişinin bu görüşünün kişisel bir hayal kırıklığından kaynaklandığını ima eder.

 

2. Neden Safsata Olarak Değerlendirilir?


"Seni kim üzdü" ifadesi, argümanların içeriğini ele almak yerine konuşmacının kişisel geçmişine veya duygusal durumuna odaklandığı için bir safsata kategorisi olan ad hominem (kişiye saldırı) safsatasına örnek teşkil eder. Aşağıda bu ifadenin neden sorunlu olduğunu detaylı bir şekilde açıklayalım:

 

a)     Argümanı Değil, Kişiyi Hedef Alır

 

  • Safsata Türü: Ad hominem safsatası, bir argümanın doğruluğunu veya yanlışlığını değerlendirmek yerine, argümanı sunan kişinin karakterine, motivasyonlarına veya geçmişine saldırır.

 

  • Örnek: Bir kişi, "Kadınlar genellikle ilişkilerde daha yüksek statülü erkekleri tercih eder" dediğinde, buna "Seni kim üzdü?" diye yanıt vermek, argümanın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışmak yerine kişinin duygusal geçmişini sorgular. Bu, argümanın içeriğini tamamen göz ardı eder.

 

  • Neden Yanlış: Bir argümanın geçerliliği, onu sunan kişinin duygusal durumuyla değil, sunduğu kanıtlar, mantık ve verilerle değerlendirilmelidir. Kişinin geçmişte yaşadığı bir olay, argümanının doğru veya yanlış olduğunu belirlemez. Bununla alakasızdır.

 

b)     Genelleme ve Varsayım İçerir

 

  • Sorun: "Seni kim üzdü?" ifadesi, karşısındaki kişinin görüşlerinin mutlaka kişisel bir travmadan kaynaklandığını varsayar. Bu, hem genelleyici hem de kanıtlanamaz bir iddiadır.

 

  • Örnek: Birinin cinsiyet rolleri veya ilişkiler hakkında ana akım medyanın feminist narrativine aykırı eleştirel bir görüşü varsa, bu görüşün bir ayrılık ya da reddedilme gibi kişisel bir deneyimden kaynaklandığını iddia etmek, o kişinin düşünce sürecini basitleştirir ve önyargılı bir şekilde etiketler.

 

  • Neden Yanlış: İnsanların fikirleri, sadece kişisel deneyimlerden değil, gözlemlerden, okumalardan, kültürel etkilerden veya mantıksal analizlerden de kaynaklanabilir. Bu tür bir varsayım, karşı tarafın entelektüel kapasitesini küçümser ve tartışmayı yüzeysel bir seviyeye indirger. Kaldı ki bir kişinin fikirleri kişisel deneyimlerine dayanıyor olsa bile bu söylediğinin yanlış olduğu anlamına gelmez.

 

c)     Tartışmayı Kutuplaştırır ve Verimsizleştirir

 

  • Sorun: Bu ifade, yapıcı bir tartışmayı engelleyerek alaycı bir tona yönlendirir. Karşı tarafı savunmaya iterek, argümanların içeriği yerine duygusal bir çekişme yaratır.

 

  • Örnek: X platformunda bir kullanıcı, redpill fikirlerini savunduğunda, "Seni kim üzdü?" gibi bir yanıt, karşı tarafı ya öfkelendirecek ya da tartışmayı tamamen terk etmesine neden olacaktır. Bu, herhangi bir fikir alışverişini imkânsız hale getirir.

 

  • Neden Yanlış: Sağlıklı bir tartışma, fikirlerin mantıksal ve kanıta dayalı bir şekilde ele alınmasını gerektirir. Alaycı bir söylem, karşı tarafı susturmayı veya küçük düşürmeyi amaçlar, ancak argümanların doğruluğunu test etmez.

 

d)     Duygusal Manipülasyon ve Şantaj İçerir

 

  • Sorun: "Seni kim üzdü?" ifadesi, karşı tarafın duygusal bir zayıflığını ima ederek onu utandırmaya çalışır. Bu, bir tür duygusal manipülasyon olarak görülebilir.

 

  • Örnek: Bir kullanıcı, ilişkilerdeki güç dinamikleri hakkında bir tez sunduğunda, bu soruya maruz kalırsa, kendi kişisel geçmişini savunmak zorunda hissedebilir. Bu, tartışmayı asıl konudan uzaklaştırır.

 

  • Neden Yanlış: Tartışmalar, kişisel duygusal durumları değil, fikirlerin mantıksal tutarlılığını ve kanıtlarını ele almalıdır. Bu tür bir manipülasyon, karşı tarafı susturarak veya savunmaya zorlayarak adil bir tartışmayı engeller.

 

e)     Cinsiyetçidir

 

  • Sorun: "Seni kim üzdü?" ifadesi, genellikle erkeklere yöneltilir ve bir erkeğin üzülmesinin, duygusal bir yara taşımasının veya bunu ifade etmesinin bir zayıflık olduğunu ima eder. Bu, erkekleri patriarkal standartlara tabi tutar ve duygusal ifadeyi "zayıflık" olarak damgalayarak cinsiyetçi bir yaklaşım sergiler. Geleneksel cinsiyet rolleri eleştiriliyorsa, bir erkeğin üzülmesi, ağlaması, öfkelenmesi veya duygularını ifade etmesi "zayıflık" olarak nitelendirilemez. Erkekleri "zayıf" veya "güçlü" olarak sınıflandırmak, cinsiyetçi stereotipleri pekiştirir ve erkeklerin duygusal ifade özgürlüğünü kısıtlar.

 

  • Örnek: X platformunda bir kullanıcı, ilişkilerdeki güç dinamikleri hakkında bir paylaşım yaptığında, bir başkası "Seni kim üzdü, amk eziği?" diye yanıt verirse, bu yorum erkeğin duygusal bir yara taşımasını alay konusu yapar. Bu, erkeğin duygusal hassasiyetini zayıflık olarak etiketler ve patriarkal bir düşünce olan "erkekler duygularını göstermez" normunu güçlendirir.

 

  • Neden Yanlış: Bu yaklaşım, erkeklerin duygusal ifade sergilemesini küçümseyerek cinsiyetçi bir çifte standart yaratır. Eğer bir erkeğin duygusal tepkileri nedeniyle görüşleri geçersiz sayılıyorsa, bu, erkeklerin yalnızca "mantıklı" ve "duygusuz" olmaları gerektiği yönündeki toksik erkeklik normlarını destekler. Oysa duygusal deneyimler, her cinsiyetten insanın fikirlerini şekillendirebilir ve bu, argümanların doğruluğunu veya geçerliliğini otomatik olarak geçersiz kılmaz. Bu tür bir söylem, erkeklerin duygusal özgürlüğünü kısıtlar ve cinsiyet eşitliği ilkesine aykırıdır.

 

3. Redpill Bağlamında "Seni Kim Üzdü" Söyleminin Eleştirisi

 

Bu ifade, genellikle karşıt görüştekiler tarafından redpill savunucularını alaya almak için kullanılır. Ancak, bu söylem redpill’in kendisini çürütmez; sadece bireylerin motivasyonlarını sorgular. Redpill, evrimsel psikoloji, sosyoloji ve kişisel gözlemler gibi kaynaklardan beslenir ve bazı argümanları (örneğin, mate selection teorileri) bilimsel literatürde tartışılır. "Seni kim üzdü" gibi bir yanıt, bu argümanların içeriğini ele almak yerine, onları duygusal bir reaksiyonun ürünü olarak etiketler ve tartışmayı yüzeyselleştirir. Ayrıca, redpill toplulukları bu söylemi kendi lehlerine çevirebilir. Örneğin, "Beni kimse üzmedi, sadece gerçeği gördüm" gibi bir yanıtla, bu alaycı soruyu kendi ideolojilerini güçlendirmek için kullanabilirler. Bu da, ifadenin etkisiz hale gelmesine neden olur.

 

4. Alternatif Yaklaşımlar

 

Olur da bu podcasti dinler ve Redpill ile ilgili daha ciddi ve üsluplu, gerçek bir tartışmaya girmek isterseniz size bazı tavsiyelerim olacak. "Seni kim üzdü" gibi safsatalara başvurmak yerine, bir tartışmada şu yöntemler daha yapıcıdır:

 

  • Argümanı Doğrudan Ele Almak: Karşı tarafın sunduğu tezi, kanıtlar ve mantık çerçevesinde değerlendirmek. Örneğin, "Hipergami iddianı destekleyen hangi verilere dayanıyorsun?" gibi bir soru, tartışmayı ilerletir.

 

  • Empati ve Merak: Karşı tarafın görüşlerinin kaynağını anlamaya çalışmak, ancak bunu suçlayıcı bir şekilde değil, yapıcı bir diyalogla yapmak. Örneğin, "Bu görüşe nasıl ulaştın?" sorusu, daha derin bir tartışma başlatabilir.

 

  • Kanıta Dayalı Tartışma: Redpill argümanlarını çürütmek için bilimsel veriler, istatistikler veya karşı örnekler sunmak, alay etmekten daha etkili bir yöntemdir.

 

Sonuç

 

"Seni kim üzdü" ifadesi, redpill bağlamında bir argümanı çürütmekten ziyade karşı tarafı alaya almak ve duygusal bir zayıflık ima etmek için kullanılan bir safsatadır. Ad hominem niteliği taşıdığı için mantıksal bir tartışmayı engeller, genelleyici varsayımlar yapar ve kutuplaşmayı artırır. Bu tür söylemler, çevrimiçi tartışma kültürünün yüzeyselliğini yansıtır ve yapıcı bir diyalog yerine alaycı bir çekişme yaratır. Daha etkili bir yaklaşım, argümanları doğrudan ele almak, kanıtlara odaklanmak ve empatiyle tartışmayı sürdürmektir.

 

Artık feministlerin bu ve minvalindeki zırvalarına maruz kaldığınızda, bunun ne anlama geldiğini biliyorsunuz. Bunun sizinle tartışmak için değil, sizi susturmak için söylenen bir utandırma ve aşağılama taktiği olduğunu biliyorsunuz. Peki gerçekten bununla karşılaştığınızda ne yapacaksınız?

 

Cevap : HİÇBİR ŞEY.

 

Bu lafı duyduğunuzda bilin ki konuşma sona erdi. Karşı tarafın söyleyecek daha iyi hiçbir şeyi kalmadı, köşeye sıkışmış hissetti ve bu durumdan çıkabilmek için böyle bir zırvaya başvurdu. Bununla uğraşarak değerli vaktinizi ısrar etmeyin, sadece ne olduğunu bilin, ve uzaklaşın.

 
 
 

Yorumlar


bottom of page