top of page

SEVGİLİM BAŞKASINI EKLEDİ, NE YAPMALIYIM?

“Bir konuda fikrinizi merak ediyorum, sevgilimin yakın bir kız arkadaşı var. Onunla buluşup Instagram'da etiketli paylaşımdan sonra o kızın bir erkek arkadaşı görüp kız arkadaşımı ekliyor ve sonrasında sevgilimin kız arkadaşı gidip sevgilime 'O çocuk yakın arkadaşım, geri dönsene!' dedikten sonra kız arkadaşım çocuğun takip isteğini kabul edip çocuğu ekliyor.


Sevgilimin kız arkadaşıyla, ekleştiği çocuk arasında 'Güzel kızmış bana ayarlasana!' muhabbetlerinin dönmüş olabileceğinden şüpheleniyorum. Hatta bunun böyle olduğuna %100 eminim çünkü eleman kıza demiş 'Eklesin!' diye benimki de ekliyor. Bu benim için kabul edilebilir bir davranış değil. Üstelik buna benzer konular bir kereden fazla geçmişti ve her defasında dikkat edeceğini ve haklı olduğunu söylemişti.


Bu yüzden ben de onunla direkt net konuştum 'Artık iletişime geçme benimle!' dedim, son dönemde olur olmaz her şeye tepki veriyordu, bana karşı durmadan parlıyordu ve ben ona haksız olduğunu anlatamıyordum, bu tarz durumlar bana çok itici ve tiksindirici geliyor.

Ona bunları dedikten 30 dakika sonra aradı ve nasıl bu kadar kolay vazgeçebildiğimi sordu, bu durumun benim için kırmızı çizgi olduğunu ve öncesinden bunu çok defa tartıştığımızı söyledim. İlişki içindeyken her ne kadar inkâr etse bile ona yüründüğünü bile bile eklemesi benim için cidden kabul edilebilir değil. Hele ki benim hassasiyetimi bile bile. Kaç defa özür dilemesiyle konuyu kapatmıştım ama artık inandırıcılığı kalmadı.


Sizce doğru mu davrandım? Böyle bir durum yaşandıktan sonra ilişkinin devam etmesi sizce kabul edilebilir bir durum mu?”


Şimdi ilişkilerinizde sınırlarınızı ve kırmızı çizgilerini çekmeniz gerekir. Aynı şekilde bu sınırlar aşıldığında ve kırmızı çizgiler geçildiğinde arkanızı dönüp çekip gidebilecek omurgayı göstermeniz de gerekir. Hak ettiğimiz değil tahammül ettiğimiz ilişkileri yaşarız. İlişkilerinizde sınırlarınızı çizmenin yolu kadınla konuşarak neden ondan yapmasını istemediğiniz şeyi yapmaması gerektiğine ikna etmeye çalışmak, onunla bunları münakaşa etmek değildir. Sınırlar aşıldığında neler olacağını “Davranışlarınızla ona göstermektir.” Sınırlar en iyi şekilde “Diş göstererek” çizilir. İlişkiler bu tarz durumlara, genellikle tahammül etmemeniz gereken şeylere “Onu kaybetme korkusuyla” katlanmanız sebebiyle gelirler.


Öncelikle bu 1 yıllık bir ilişki ve bu ilişki içinde ilişkinin sınırları ve kırmızı çizgileri kadına birçok kez çiziliyor ve sözel olarak ifade ediliyor. Fakat birçok kez kadının bunu o kadar da önemsemediği görülebiliyor. Bunun birçok sebebi olabilir ama en genel sebeplerinden bir tanesi Kırmızı Hap'ta bahsedilen ve Ryan Stone tarafından ortaya atılan şu dinamiğin çiğnenmesi sebebiyle olur: “Verbal intercourse is optional.”


Yani “Sözel ilişkiye girmek isteğe bağlıdır." Kadın-erkek ilişkilerindeki en önemli kurallardan bir tanesi kadınların çoğu zaman sözel değil davranışsal dilden anlamalarıdır. Bir erkeğin ilişkisindeki sınırlarını ve kırmızı çizgilerini çizmesinin en iyi yolu bu sınır ve kırmızı çizgileri anlatarak değil davranışlarıyla göstermesidir. Bu yüzden bir ilişkide yaptıklarınız ya da yapmadıklarınız, aldığınız ya da almadığınız eylemler her zaman söylediğiniz şeylerden daha fazla etki oluşturacaktır. Ağzınızdan çıkan sözler davranışlarınızla desteklenmediği müddetçe kadının bir kulağından girip öteki kulağından çıkacaktır.


Ayrıca bu tarz durumlar erkeklerin yüksek değer sergileyebilmeleri için biçilmiş fırsatlardır. Bir yıllık bir ilişkide kadının hâlâ sizin çerçevenize girmeyişi ve bu şekilde sınırlarınızı deneyişi bir sorun. Ama unutmayın ki bu sorun, buna ancak siz izin verdiğiniz zaman gerçekleşir ve izin vermeye devam ettikçe de büyür. Bir kadın sınırlarını aştığı zaman onunla tartışmaktansa ya da duygusal tepkiler vermektense ona sınırlarını aşmanın neticelerini davranışlarınla göstermen gerekir. Ama sen kadına öfkeli bir şekilde gidip “Nasıl böyle bir şey yaparsın! Bunu yapmaman gerektiğini sana birçok kez söylemiştim!” diye bağırıp çağırdığın zaman, “Aslında beni tercih eden başka kadınlar yok ve sen de böyle davrandığın için sana karşı çok sinirleniyorum eğer sen de olmazsan tamamen seçeneksiz olacağım.” mesajını veriyorsun. Çünkü gerçekten seçenekleri olan ve tercih edilen bir erkek olsan bunu o kadar da umursamaz, daha sakin karşılar ve direkt diğer seçeneklerinle görüşmeye devam ederdin.


Peki kız arkadaşınız sınırlarınızı aştığında buna doğru bir şekilde nasıl karşılık verilir? Mesela kız arkadaşınız gece arkadaşlarıyla içmeye gitmek istesin:

“- Aşkım, biz arkadaşlarla dışarıya çıkıp bira içeceğiz.

+ Olmaz!

- Ne demek olmaz Agâh ya!

+ Olmaz dedim Ayşe!

- Ya sen beni kontrol edemezsin, ben bir kere özgür bir kadınım!

+ Hayır Ayşe sen beni yanlış anladın, gidebilirsin ama benim kız arkadaşım olarak değil!”


Bu durumda iki senaryo var. Kız ya gitmeyecek ya da gidecek. Gitmezse sizin çerçevenize itaat etmiş demektir. Gidiyorsa da ayrılırsınız. Eğer hoşunuza gitmeyen bir olay yaşandığında, o olaya o an kibar ama kararlı bir şekilde tepki göstermezseniz ileride daha kötüsünü yaşarsınız.  Birlikte olduğunuz kadını kendinize göre değiştirmeye çalışmayın, kendinize kendiniz gibi bir kadın bulun, size rahatça uyum sağlayabilecek ve bunu yaparken kısıtlanıyormuş veya hürriyeti elinden alınıyormuş gibi hissetmeyecek bir kadınla olun. O yüzden bırakın kopacaksa o an kopsun. Siz ilişkinizin gidişatına karşı ne kadar kayıtsız olursanız birlikte olduğunuz kadının gözünde ilişkiniz o kadar değerli olur ve böylelikle o kadın ilişkinizi riske atmaktan bir o kadar da korkacaktır. Siz kızı kaybetme pahasına sınırlarınıza sadık kalırsanız kızı kaybetmeme ihtimaliniz artar. Kaybederseniz bile kendinize olan saygınızı kazanırsınız.


Hayat bu her şey olabilir, dışarıda türlü türlü insan var, herkes sizin doğrularınıza, sınırlarınıza uyum sağlayacak ve çerçevenize girecek diye bir şey yok. Girmediği zamanda bu kadar sert olup abartmanıza da gerek yok. Kibar bir şekilde ama sınırlarınıza ve çerçevenize bağlı olarak hayatınızı yaşamanız yeterli. Böyle olduğunuz zaman zaten birisi yaşadığınız o hayata uyum sağlayarak eşlik etmek isteyecektir. Ama birisi eşlik etmek istemediği zamanda onu zorla oraya sokmaya çalışmayın ya da eşlik etmediği için ona küsmeyin.

Burada Stoacılık yani dış dünyadaki yaşanan şeylerin sizin duygu durumunuzu etkilemesine izin vermeme nosyonu devreye giriyor. Kadınlar ne yaptığınızdan çok yaptığınız şeyi nasıl yaptığınızdan etkilenirler ve buna dikkat ederler. Yani yaptığınız şey sınırlarınızı çizip çerçevenizi dikte etmek olabilir ama bunu doğru bir şekilde yapmanız daha önemli.


Bir ilişkide birlikte olduğunuz kadın sizin çerçevenize uygun davranmıyor, sizin sınırlarınıza ve kırmızı çizgilerinize saygı duymuyor olabilir. Bu hakkında eylem koymanızı gerektiren bir konu. Ama ona bu konuyla ilgili gidip büyük bir duygusallıkla ve öfkeyle sert sözlerle bağırıp çağırarak konuşmak bir eylem değil. Bu sadece içinizi dökmek ve bu kadınların ihtiyaç duyduğu bir şey. Sizin böyle bir şeyi yapmaya ihtiyacınızın olmaması lazım.


Bu yüzden birlikte olduğunuz kadınla ayrılmaya karar verseniz bile bir kadına “Senden ayrılıyorum.” demenize gerek yok. Onun yerine arayıp sormayı kesin. Kendinize ve hayatınıza odaklanın. Size seçenekleriniz arasından, o kadından daha iyi davranacak, sınırlarınıza, çerçevenize ve kırmızı çizgilerinize daha fazla saygı duyacak, yaşadığınız hayata uyum sağlamaya daha istekli olacak bir kadın bulun. Bir süre kaybolun ve kadının ne yapacağını gözlemleyin. Eğer o da bu fırsattan istifade, gider başka bir erkekle görüşmeye başlarsa bu iyi çünkü bir sorununuzdan kurtulursunuz. Ya da birden ilginizi çektiğinizi, kaybolduğunuzu fark edip ve bunun nedenini düşünerek yaptığı yanlışın farkına varırsa ve gelip sizden özür dileyip yalvararak kendini affettirmeye çalışırsa bu da iyi, bu sefer kadın ona söylediğiniz şeylerin gerçekten arkasında durabilecek cesarete ve omurgaya sahip olduğunuzu biliyor. Bir dahaki sefere bunu bilerek daha dikkatli davranacak.


İlişkilerinizin bu şekilde bitmesi, kavga gürültü ve şiddet içinde çok ters bir şekilde bitmesinden çok daha iyidir.

Ama mesela sen bu ilişkiyi bu şekilde çok ters bir şekilde bitirdiğin için artık kadının sana gelip özür dileme ve senin gönlünü alma ihtimalini tamamen ortadan kaldırdın. Yani bu ilişkinin düzelip çok daha sağlıklı bir şekilde devam etme şansı olsaydı bile artık böyle bir şans yok. Çok ters bir tavır aldığın için artık ilişkini istesen de istemesen de bitirmek zorundasın. Bir hevesle ve öfkeyle aldığın bu kararın sonsuza dek arkasında durman gerekecek. Artık tükürdüğünü yutmaman lazım ve bu kızı bu saatten sonra hiçbir şekilde geri alamazsın. Çünkü bu saatten sonra kadın ne kadar özür dilese bile eğer geri alırsan artık sana saygısını daha da yitirecektir. Yani tükürdüğünü yutmuş olursun. Bu yüzden her zaman öfkeyle bir anlık kararlar almak yerine sakince düşünmek daha iyidir. Bir ilişkide birlikte olduğunuz kadın her zaman sınırlarınızın, kırmızı çizgilerinizin ne olduğunu anlayabilmek için bu sınırları ve kırmızı çizgileri test edecek, bunlar aşıldığında nasıl tepkiler verdiğinizi merak edecek ve gözlemleyecektir. Eğer siz bu sınırları ve kırmızı çizgileri doğru bir şekilde ortaya koyup bunları doğru bir şekilde korumayı bilmezseniz birlikte olduğunuz her kadın bu sınırları ve kırmızı çizgileri çiğneyip geçecektir. Eğer siz kendi çerçevenizi korumazsanız her kadın size bunu yapacaktır. Çünkü bu direkt sizin erkek adamlığınızı ölçmek için yapılan bir testtir, biz buna Kırmızı Hap literatüründe “Shit Test.” diyoruz. Bu shit testler başlangıçta küçük ve önemsiz şekillerde gelirler ama doğru bir şekilde karşılanmadıklarında bir çığ gibi büyüyüp ilişkiyi ayrılığa kadar sürükleyebilirler.


Bu hikâyeden çıkarılacak ders şu: Bir ilişkide çerçeve sadece sözlerle değil, o sözlerin arkasında durabileceğiniz davranışlarla ve sağlam bir omurgaya sahip olmakla mümkün olur. Bir kadına ne kadar onu bunu şunu yapmanı istemiyorum deseniz de gerçekten böyle yaptığında ona davranışlarının neticeleri olacağını göstermezseniz kadınlar söylediklerinizi asla ciddiye almayacaklardır. Sağlam olup asla yıkılmayacak bir çerçeveye sahip olmanın yolu bu çerçeveyi taşıyabilecek bir Stoacılığa sahip olmakla mümkündür. Eğer birlikte olduğunuz kadınla olan ilişkinizde oldukça reaktif olan yani duygularınızı aşırı şekilde gösteren bir adamsanız ilişkide sağlam bir çerçevenizin olması mümkün olmayacaktır.


Doğal vetirede ilişkinin lideri erkektir yani ilişkinin direksiyonu erkeğin ellerindedir ve yolu erkek belirler. Bu vakada ele aldığımız erkek, böyle yapıyormuş gibi gözükse de aslında olay tam tersi. Kız zaten birçok kez uyarıldığı ve bunu yaptığı takdirde terk edileceğini söylediği bir davranış içine giriyor ve adama da onu terk etmekten başka bir çare bırakmıyor yani ilişkiyi bitiren, ilişkiyi bu sona yönlendiren kişi erkek değil kadın. Muhtemelen yaptığı şeyin bu şekilde neticelenebileceğini çok iyi bilmesine rağmen yine de bunu yaptı. Belki de bunun sebebi birlikte olduğu çocuktan kendi ayrılmak yerine, onun kendinden ayrılmasını sağlamaktı. Bu sayede vicdan azabını hafifleterek huzurla yeni sevgilisinin kollarına gidebilmekti.


Şimdi asıl soru, gerçekten böyle bir şey olduğunda sen bu olayı nasıl karşılayacaksın? Artık bu saatten sonra görebileceğin şeylere hazırlıklı olman lazım. Neyse artık bu saatten sonra bu kadını nextlemen lazım hiçbir şekilde geri alma ve bu tecrübeyi de al cebine koy. Hayatına devam et ve diğer ilişkilerinde daha akıllıca davran!



 
 
 

Comments


bottom of page