Başlamadan önce videoyu izleyelim, yazıda değineceğim.
Kırmızı Hap’ın en kötü şöhretli nosyonlarından biri olan “Hipergami”yi bir de benim yorumlama zamanım geldi. En kısa ve teorik anlamıyla hipergami: Kadın cinsel stratejisidir. Kadın canlısı evrimsel vetirede hayatta kalabilmek için erkeğe ihtiyaç duymuştur. Kadınların bütün cinsel yönelimleri bu ihtiyacın üzerinden şekillenmiştir. Böylelikle kadınlar kendilerinin ve doğacak çocuklarının hayatta kalma ihtimallerini artırabilmek için “Seçeneklerinin içinden” en iyi olan erkeği seçmeye yönelik bir içgüdü geliştirmişlerdir. İşte “Hipergami” derken bu içgüdüden bahsediyoruz.
Bu içgüdü kadınlarda kendini “Hayranlık Duygusu.” ile ifade eder. Bir kadının hayranlıkla sevdiği bir erkek, o kadının hipergamik içgüdülerini karşılayabileceği bir erkektir. Bir kadının hayranlık duyabileceği bir erkeğin de doğal olarak o kadından “Daha iyi.” olması gerekir zira hayranlık aşağıdan yukarıya doğrudur. Üstünlüğü gerektirir. Küçük bir çocukken etrafınızdaki kızların film yıldızlarına, ünlü müzisyenlere vb. kişiliklere nasıl hayranlık duyduklarını hatırlayın. Hatta posterlerini odalarının duvarlarına asarlar ve onları rüyalarında bile görürler ama ne olduğunu anlayamazlar. İşte bu, hipergaminin en erken yaş belirtilerinden biridir.
Hipergami bebeklikten itibaren başlar. Kırmızı Hap’ta genellikle hipergami nosyonu evrimle desteklenir ama hipergaminin oluşumunu incelediğimizde kız çocuğuyla baba arasındaki ilişkiye de bakmamız gerekir. Kadının kendinden düşük ya da kendiyle denk olanı değil, üstün erkeği istemesinin sebebi kız çocuğunun babasıyla olan etkileşimiyle de ilgilidir. Kız çocukları babalarına hayranlık duyarak büyürler. Karşı cinsle olan ilk etkileşimleri babaları olduğu için büyüyüp yetişkin kadınlar olduklarında o hayranlık hissini başka erkeklerde aramaya başlarlar. Tıpkı erkeklerin diğer kadınlarda anne şefkatini aramaları gibi. Bu yüzden hayranlık duymadıkları erkekleri erkek olarak görmeyip onlara arzu duymuyorlar. Bundan dolayı hayranlık duyabilecekleri ÜSTÜN erkekleri istiyorlar.
Bu üstünlük kendini çok farklı alanlarda belli edebilir mesela statü; sosyal zekâ, fiziksel üstünlük, kadınlara ulaşma becerisi, para kazanabilme becerisi ve çok daha fazlası. Bunlardan biri ya da birkaçı bir kadının sizi hipergamik beklentileri için iyi bir hammadde olarak görmesine sebep olabilir. İşin kilit noktası, sizden hoşlanmasını sağlayan özelliğinizde o kadından daha iyi olmanızdır. İşte kadınlar sizi arzulayabilmek için bu şekilde sizin ondan üstün olduğunuz bazı özellikleri ararlar. Bu özellikler onların hipergamik dürtülerini besleyerek arzuya dönüşür.
Unutulmaması gereken bir diğer nokta da kadınların hipergamilerinin onların kendi CPD'leriyle (Cinsel Pazar Değeri) sınırlı olduğudur. Yani karşı cinsteki erkeklere ulaşabilme kapasiteleriyle. Çoğu insan hipergami nosyonunu bu konuda yanlış anlıyor. Mesela bölümün başında izlediğimiz videoya bakalım, kadın 8 kişiyle buluşmaya çıktığını söylüyor ama bunlardan sadece birisini mesleğiyle tanıtıyor. En çok etkilendiği kişi içini çeke çeke söylediği doktor. Bu kadın bir yıl içinde sekiz erkeğe ulaşabilmiş ve bu sekiz erkeğin içinde en yüksek seviyede erkeği olan doktorun, kadının en çok arzuladığı erkek olduğunu kadının yüz ifadesi anlatmak için yeterli diye düşünüyorum.
Bu videoyu Twitter’ımda “Hipergami gerçektir.” diye paylaştığımda bazı itirazlar geldi, şimdi bu itirazları ele alacağız. Mesela bir kadın şöyle yazmış:
• “Doktora bu ülkede hipergami demenize bam güm gülüyoruz. Kaç para kazanıyor bu adamlar bizden aç. Ben kendim mühendisim doktorun gözümde statüsü falan yok. Mühendis, doktor olmayan kızların da yok, uyanın!”
İşte hipergamiyle ilgili sıklıkla rastlanılan ilk yanlış anlaşılma. “Genellikle kadınlar doktorları, mühendisleri, avukatları tercih ederler.” diyoruz, bunun sebebi bu meslekte olan adamların kadınların büyük bir kısmından daha yüksek bir statüye sahip olmaları. Dolayısıyla o kadınlar için çekiciler ama hâlihazırda kendileriyle aynı statüde olan kadınlar için o kadar da çekici değiller. Kadınlar tercihen kendilerinden üst seviyelerde olan erkeklere bakıyorlar, eğer seçenekleri yoksa biyolojik aciliyetlerle birlikte bu kendi seviyelerinde olan erkeklere düşüyor ama asla kendilerinden düşük seviyeli erkeklere değil. İşte hipergami tam olarak budur. Bu örnekteki kadın, kendi doktorlardan hoşlanmadığı için (Çünkü onlarla aynı statü seviyesinde) diğer kadınların da kendi gibi olduklarını düşünüyor. Tipik bir kadın solipsizmi misali. Kendi de seçenekleri arasındaki en üst seviyede olan erkeği seçecek, bulamazsa ve yaşı geçmeye başlarsa kendiyle aynı seviyeden bir erkekle taviz verecek. Kadında arzu her zaman yukarıya doğrudur. Ulaşabildiklerinin arasındaki “EN İYİ” olan erkeği ister. Ki zaten bu gayet doğal. Bunun için onları yadırgamıyoruz.
Başka bir kadın şöyle bir yorum yapmış:
• “Erkek seçerken tipe, boya, paraya ve statüye önem vermek niye anormal karşılanıyor? Tabii ki huylar ve anlaşmak da önemli ama diğerleri önemsiz diyemeyiz. Bir erkek de çirkin bir kadınla evlenmek istemez mesela bu da normal, kadın da çirkin erkek istemez. Herkes en iyisini ister. Herkesin kişisel gelişimi bir değil. Herkesin algısı da doğanın kanunu değil. Kendi gerçeklerimizi kendimiz oluşturuyoruz. Erkeklerin de kendilerini geliştirmeyip 'Kadınlar kaslı, yakışıklı, zengin olmazsan bakmıyorlar.' diye ağlamaları büyük eziklik. Özür dileriz kriterlerimiz olduğu için.”
Arkadaşlar maalesef dediği doğru. Bu camiadaki birçok erkeğin oldukça çarpık bir hipergami anlayışı var ve maalesef kadınları doğaları hipergamik olduğu için aşağılayan erkeklerin sayısı hiç az değil. Aslında buna biraz Dr. Redpill de sebep oldu, “Kadınlar gerçekten sevmezler, onların sevgileri çıkarcıdır, sahtedir ama erkekler gerçekten severler.” algısı aşılandı ki bu yanlış. Çoğu erkek bunun farkında değil ama bizim de oldukça ezici standartlarımız var. Bilhassa güzellik ve dış görünüş konusunda eğer standartlarımıza uygun değilse yanından geçerken kızın varlığını bile fark etmiyoruz. Biz de en güzel, en çekici, en alımlı, en feminen, en dokunulmamış ve başka enleri olan kadınları istiyoruz ama mühim olan ne istediğimiz değil, neye ulaşabildiğimiz ve dengimiz neyse ona ulaşabiliyoruz. Etrafınıza baktığınızda Cinsel Pazar'ın bu konuda oldukça adil olduğunu göreceksiniz. Davul bile dengi denginedir. Cinselliğin neticeleri kadınlar için çok daha ağır olduğundan kadınlar, tarih boyunca daha seçici davranmışlardır. Ayrıca evet, erkeklerin kadınların standartları oldukları için ağlamaları oldukça büyük bir ezikliktir. Bütün bunlar için hanımefendinin hakkını verelim.
Fakat burada iki cinsin de en iyisini istemelerine rağmen kadını hipergamik yapan şey, kadın cinsinin kriterlerinin erkeklerden oldukça farklı olup farklı alanlara hizmet etmesi. Ayrıca hipergami kadında tek eşliliği ve sadakati sağlayan bir içgüdü. Kimse olaya bu açıdan bakmıyor. Kadınları yüksek değerli olarak gördükleri erkeğe yatırım yapıp o erkekle tek eşli ilişkiye geçmek istemesini sağlayan şey onların hipergamileridir. Erkekler için böyle bir şey söz konusu değil. Çünkü kadın alfa erkekle eşleşip onun kendiyle çocuklarını koruyup sağlamasını beklerken erkekler tohumlarını olabildiğince fazla kadına yaymak istiyorlar. En güzel kadınları istememiz de en güzel kadınlardan doğacak çocuklar daha çekici olacağından hayatta kalma şanslarının daha fazla olması.
Şimdiyse erkek bir kullanıcının şu yorumlarını inceleyelim:
• “Erkeklerde de hipergami var bu arada. Mesela benim için kadının kendi ayakları üstünde durabilmesi her şeyden daha çekicidir. Bana veya başkasına muhtaç olmasın isterim. Eğer kızım olursa onu da bu şekilde yetiştireceğim. Ayrıca kadının doktor seçmesi kadar doğal bir şey yok, ben olsam ben de doktoru seçerim. Sanki bir şey icat etmişsiniz gibi ağzınıza sakız gibi yapıştırdınız şu “Hipergami” kelimesini.”
Erkekler hipergamik değillerdir Arkadaşlar. Hipergami bir cinsel seçilim kriteridir. Yani kadınlarda cinsel arzuyu teşkil eden kriterlerdir. Erkeğin hipergamik olabilmesi için kadınların dış görünüşünden BAĞIMSIZ OLARAK eğer asgari ücret ve altında çalışıyorlarsa onları cinsel olarak arzulamaması gerekir. Hipergamik olmanız için mesela kadının ofisine gidince duvara asılı Harvard diplomasını gördüğünüzde sikinizin kalkması gerekir ya da parasıyla size şov yapmasının sizi azdırması gerekir. Kadınların akademik ve kariyer başarılarının onların cinsel çekiciliklerine sağladığı bir katkı yoktur fakat erkeklerin vardır. Bu aslında feminizmin kadınlara getirdikleri yanılgılardan bir tanesi. Tıpkı erkekler gibi çok çalışıp başarılı olurlarsa çekici olacaklarını zannediyorlar. Hâlbuki lise mezunu olan ama fıstık gibi hatlara sahip feminen ve söz dinleyen bir kadın kendilerinden çok daha çekici olabilir. Erkeklerin cinsel seçilim kriterleri salt fiziksel özelliklere dayalıdır. Kadınların cinsel seçilim kriterleriyse bundan çok daha karmaşıktır. Çünkü dediğimiz gibi, cinselliğin neticeleri kadınlar için çok daha yıkıcı olabilir. Çok değil daha yüzyıl önce hamilelikten ölen kadınların sayısının ne kadar fazla olduğunu hesaba kattığımızda beni anlayabilirsiniz. Bunları açıklamaya çalıştığımda arkadaştan şöyle bir cevap aldım:
• “Kendi başının çaresine bakmayanlar pek çekici gelmiyor, doğruya doğru.”
Bunun düpedüz bir yalan, sırf muhalefet etmek ve kendi kafalarında internet Kırmızı Hapçılarını güya çürütebilmek için söylendiğini biliyoruz. Buna rağmen bu iddiayı teste tutmaya karar verdim ve Twitter takipçilerime oylamaya sundum. Oylamayı YouTube’dan izleyenler ekrandan görüyor olmalılar, Spotify’dan dinleyenler için okuyorum:
“İki kız arasından seçim yapacaksınız.
HB8+ kız, taş gibi hatun. Ama baba parası yiyor, ekonomik özgürlüğü yok.
HB5-7 aralığında ortalama bir hatun ama çalışıyor, kendi başının çaresine bakabiliyor. Parası var.
Hangisini seçerdiniz?”
Bu oylamayı yaptığımda bazı mühim detayları eklemeyi unutmuşum. Öncelikle HB: Hot Baby demek. Yani kadının fiziksel güzelliğini oylamak için kullanılan bir nosyon. Ayrıca çoğu erkek anlamayıp uzun ilişki ve evlillik açısından değerlendirme yaparak oy kullanmış ama salt cinsel çekicilik açısından oy kullanmanızı istemiştim. Şu ana kadar 466 kişi oylamaya katıldı. Bunlardan %7’si kadın. Kalanlardan %53’ü HB8+ hatunu seçmiş, %40’ıysa HB5-7 aralığındaki hatunu. Katılımcılardan birçoğu soruyu tam olarak anlamadıklarını ve eğer oylamanın salt cinsel çekiciliğe göre yapıldığını fark etselerdi tabii ki HB8+ hatununu seçeceklerini belirttiler. Bu yüzden eğer oylamanın tamamen cinsel çekicilik standartlarına göre yapılacağını belirtseydim neticeler çok daha farklı olabilirdi. BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN “HB8+ hatunu” yine en çok oylanılan seçenek oldu. Bu birçok şeyi açıklamalı.
İşte kadını hipergamik yapıp erkeği yapmayan şey bu: Erkeğin cinsel seçilim kriterleri doğurganlık ve fiziksel çekim odaklıyken kadında bu kriterlerin çok daha karışık ve detaylı olması. Siz aynı anda birçok kadını cinsel olarak arzulayabiliyorken kadınların cinsel taliplerini birbirleriyle karşılaştırarak sadece bu kişilerin arasındaki en iyi erkeğe cinsel arzu duyabilmesi. Erkeğin cinsel arzusunun hızlı bir şekilde gelişirken kadınınkinin çok daha yavaş ve temkinli olarak ortaya çıkması.
Siz bir kadının sadece kaşını gözünü beğenip âşık olabilirken bir kadın bir erkeği beğendiğinde bilinçaltında kendine, “Acaba bu erkek beni tehlikelerden koruyabilecek fiziksel yeterliliğe sahip mi? Acaba bu erkekten doğacak çocuklar diğer çocuklarla rekabet edip hayatta kalarak eşleşebilecek kadar fiziksel çekiciliğe sahip olur mu? Acaba bu erkek diğer kadınlar tarafından istenilen bir erkek mi? Acaba bu erkek bana ve çocuklarımıza bakabilmek için yeterli duygusal güce sahip mi? Acaba bu erkek beni ve çocuklarımıza bakabilecek finansal yeterliliğe sahip mi? Ya da henüz olmasa bile gelecekte böyle olma potansiyeli var mı? Beni cinsel olarak tatmin edebilir mi? Seksten sonra benimle kalıp tek eşli ilişkiye geçer mi? Yoksa takılıp geçer mi? Bu erkeğin etrafında yüksek statülü erkekler var mı? Bu erkekle birlikte olmak beni hayati tehlikeye sokar mı?” bu vb. sorular kadının bilinçaltında döner durur ve çoğu kadın bunların farkında bile değildir.
Sizse bakar ve gözünüz ısırırsa “Sikilir.” der geçersiniz. Şimdi bu canlıyı diğerinin yanına koyup ikisinin de hipergamik olduğunu söylemenin kulağa ne kadar aptalca geldiğini anlıyorsunuzdur umarım.
Netice olarak kadınlar hipergamiklerdir, erkekler poligamiklerdir. Kadınlar ulaşabildikleri en iyi erkeği tek eşli ilişkiye çekerek kendilerine sadık kalmalarını sağlamaya çalışırlar. Erkeklerse ulaşabildikleri en güzel kadınlarla çiftleşerek çocuklarının hayatta kalma şanslarını artırmaya çalışırlar. Kadın poligamik değildir, erkek hipergamik değildir. Allah’a şükür ki değiller yoksa dünya bir cehennem olurdu. Erkekler kadınlar güzel oldukları müddetçe onların işlerini, mesleklerini, paralarını ve başarılarını düşünmeden onları CİNSEL OLARAK arzulayabilirler. Kadınlarsa bir erkeğe cinsel arzu duyabilmek için dış görünüşten çok daha fazla kriterlere sahiplerdir. Kadınlar ulaşabildikleri erkeklerin en iyisine kapağı atmaya çalışırlar, erkekler ulaşabildikleri en güzel kadınlarla yatmaya çalışırlar. Çünkü her iki cinsiyet için hayatta kalıp genlerini sonraki nesillere aktarmaktaki en işlevli strateji budur.
Peki gelgelelim neden hipergamiyi reddetme furyası baş göstermeye başlandı? Aslında nosyon ortaya çıktığında sadece erkeklere başarılı ilişkiler için erkek olarak kalmaları gerektiğini hatırlatan doğal bir güçtü. Sonradan bilhassa Batı Manosferi etkileşim kazanabilmek için bu nosyonu abartarak olduğundan daha farklı bir şeymiş gibi göstermeye başlayınca artık bu kelimeyi duyan çoğu insan gıcık olmaya başladı. Gerçekten de hipergami medyada oldukça gıcık bir nosyona dönüştürüldü. Bu yanlış anlaşılma birçok erkeğe zarar veriyor. Şimdi de bu zararı ortadan kaldırmak adına “Hipergami” nosyonuna yönelik bir itibarsızlaştırma kampanyası güdülüyor. Bilhassa Mahmut ağabeyin yaptığı ve aslında doğru hipergami algısını gösteren “Biz buna hipergami diyoruz bro” adlı video, hipergami nosyonunun hepten yanlışlanmasına öncülük etti. Birçok insan bu nosyonu tenkit etmeye ve yanlışlamaya kalktı ama neyi yanlışladıklarını da tam olarak bilmiyorlar.
Hipergami nosyonu kabul edilmesi çok zor ve acı bir şey. Bu yüzden birçok insan bu nosyonu itibarsızlaştırmak ve meşruiyetini ortadan kaldırmak istiyor. Bazı gerçekler canımızı yakmaya başladığında çoğumuzun ilk dürtüsü, o gerçeklerden rahatlatıcı yalanlara sığınmaktır. Hipergami de aynen böyle acı bir gerçektir Arkadaşlar ama ne bazı mankafaların anlattıkları gibi distopik bir kâbus, ne de diğerlerinin anlattıkları gibi uydurmadır. Bir hipergami var ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için onu doğru anlamalıyız.
Comments