top of page
Yazarın fotoğrafıAgah Karaaslan

FİŞTEN ÇEKİLMENİN 5 AŞAMASI

Bugüne kadar Kırmızı Hap’ta ne anlattığımızı hâlâ tam olarak idrak edemediyseniz bu bölüme başlamadan evvel bunu pekiştirmelisiniz. Bu yüzden önce Kırmızı Hap’ın ne olduğuyla ilgili Abuzettin’e anlatır dilde bir özet geçmemiz gerekiyor:


Her birimiz hayatta kalmak için hayat enerjimizden beslenen bir simülasyon sisteminin içinde fişe takılı bir şekilde yaşıyoruz. Yalnız bu gerçekten Matrix filminde olduğu gibi değil, bizim fişe takılı olduğumuz simülasyon, psikolojik bir simülasyon ve bu simülasyonun fişleri beynimizin, bilinçaltımızın derinliklerine gömülü durumda. Bu simülasyon içinde doğduk ve simülasyon ne öğrenmemizi istiyorsa onu öğrendik, nasıl bir kişiliğimiz olsun istiyorsa o şekilde büyüdük. Bu simülasyonun en büyük özelliklerinden biri anticinsiyetçi olmasıydı, böylelikle erkek ve kadın mefhumlarının içinin boşaltıldığı ve anlamının ortadan kaldırıldığı bir simülasyonda büyüdük. Bu sebeple erkekler kadınlar gibi, kadınlar da erkekler gibi büyüyüp yetiştiler. Bundan dolayı pipisi olan kadınlar ve iğdiş edilmiş erkeklerin çağında yaşıyoruz.


Fişten çekilmekten bahsettiğimizde, içinde yaşadığımız psikolojik simülasyonun fişine takılı olduğumuzu fark edip kendimizi fişten çekerek gerçekliğe uyanmaktan bahsediyoruz. Bunu fark etmemizse kadınlarla olan ilişkilerimizde çuvallamalarımız vasıtasıyla gerçekleşiyor. Erkek tabiatımızın varlığımıza işlenmiş kodları, Matrix’in asla olamayacağı kadar güçlü ve derinlere kazınmış durumda. Bazılarımız elbet kadınlarla başarılı olabilmek için erkek olmamız gerektiğini fark ediyorlar. Böylelikle kadınların bir kadın doğası, erkeklerinse bir erkek doğası olduğunu ve erkekler olarak bizlerin doğamıza uygun yaşamamız gerektiğini anlıyoruz ve bununla ilgili gerekli içsel çalışmaları başlatıyoruz. İşte bu vetireye Kırmızı Hap’ı almak, bir diğer deyişle “Fişten Çekilmek” diyoruz. Fişten çekilip Kırmızı Hap'ı alarak tamamen içselleştirmenin 5 aşaması vardır. Bu bölümde sizlerle bu aşamaları inceleyeceğiz.


1-) İnkâr: İlk aşama elbette Kırmızı Hap gerçeklerini inkâr etmektir. Çünkü gerçeklerin rahatsız ediciliğiyle yüzleşmek zorunda kaldığımızda ilk içgüdüsel tepkimiz bu gerçeklerden rahatlatıcı yalanların kucağına sarılarak kendimizi rahatlatmak isteriz. Kendimizi rahatlatmak için Kırmızı Hap ve Oyun destekçilerini palyaçolukla ve kadın düşmanlığıyla suçlarız. “Bütün bu tekniklerin kadınlar üzerinde çalışmalarına İMKAN YOK. Çünkü bana bir kadının ilgisini çekebilme LÜTFUNA erişebilmek için iyi kalpli bir beyefendi olmam gerektiği öğretildi. Annem bu konuda yanılıyor OLAMAZ. Hem hangi kadın bu öz güvensiz adamlarla görüşebilecek kadar APTAL olabilir ki? Yalan söyledikleri çok belli…” gibi argümanlar beynimizin içinde dolanmaya başlar. Bu aşamada hâlâ fişe takılıyızdır ama fişten çekilme aşaması yavaş yavaş başlamıştır ve sistem bizi içeride tutmak için elinden gelen her şeyi deneyecektir.

 

2-) Öfke: İşte bu, erkeğin fişten çekilmenin acısını iliklerine kadar hissetmeye başladığı aşamadır. Bu aşamada HER ŞEYDEN şikâyet etmeye başlarız. “Bu çok saçma! Kadınlarla ilgili, neden deveye bu kadar hendek atlatmalıyım ki? Ben sadece kendim olmak istiyorum.  Eğer bir kadın beni ben olduğum için sevemeyecekse aşkın ne anlamı var? Ben de doğal alfa olamaz mıydım? Bunların hepsi ebeveynlerimin / kardeşlerimin / öğretmenlerimin / Tanrı’nın / liberallerin / feministlerin / medyanın / toplumun suçu!” Erkek bu aşamada hayatından beri kendine sistematik olarak yalan söylendiğinin / kandırıldığının farkına varmıştır. Bütün bunların suçu genellikle topluca kadın cinsiyetinin üzerine atılır. Kadınların bir oğlan çocuğu olan kendini ERKEK ADAM olarak göremeyeceği için, öfke fazındaki erkeğin gözünde bütün kadınlar kalpsiz orospulara dönüşürler. Kırmızı Hap’ı almanın en zor aşamalarından biri budur ve çoğu erkek Öfke Fazı’nı aşamaz.

 

3-) Pazarlık: İşte bu aşama çoğu erkeğin Mor Hap'a düştüğü aşamadır. Kırmızı Hap ana hatlarıyla az çok anlaşılmıştır ve temel gerçeklerin farkına varılmıştır fakat kişi içten içe hâlâ Kırmızı Hap’la daha az gerçek olup biraz daha rahatlatıcı olabilmesi için bir pazarlık içindedir. Kafasında hâlâ feminen zihniyetin izleri bulunmaktadır ve hâlâ onun için yaratılmış ruh ikizini aramaktadır. Kırmızı Hap’ın kadınlarla ilgili söyledikleri az çok doğrudur ama yine de bütün bu anlatılanlardan münezzeh kadınlar da vardır, olmalıdır, eminim ki dışarıda bir yerdelerdir. Bu aşamada erkek, kadın doğasını kabul eder ama aynı zamanda kafasında bu doğayı kötü bir şey olarak adlandırır ve içten içe bütün bu “İlkel” genellemelerin ötesine geçebilmiş o “Olgun” ve üstün kadını aramaktadır. Bu durumun altında kadınları oldukları gibi kabul edip sevememek yatmaktadır. Fişten çekilmek için erkekler, kadınları doğalarına rağmen kabul edip sevebilmeyi öğrenmelilerdir.

 

4-) Depresyon: Bu aşama kişinin, arzunun pazarlığının yapılamayacağını fark ettiğinde geldiği yerdir. Doğayla müzakere edilemez. Her şey olduğuna varır. Maalesef bütün kadınlar kadındır ve bir kadın doğasına sahiplerdir. Bu doğaya sahip olmayan kadın yoktur. Erkeğin kafasında var ettiği o Tanrıça gerçek değildir. Dolayısıyla o erkeğin, eğer arzu ve aşk istiyorsa güçlenmekten ve ERKEK ADAM olmaktan başka şansı yoktur. Bu realizasyon erkeği depresyona sokar çünkü performans mükellefiyetine dayalı olarak sevileceğini fark eden erkek, aynı zamanda hayatı boyunca karşılaşacağı bütün kadınların, kendini o olduğu için değil, kadınlara sağlayabileceği şeyler sebebiyle seveceklerini anlamıştır ve bu gerçekten kaçmanın bir yolunu bulamamıştır. Bu aşama dibi bulunmayan bir çukurdan sonsuza dek düşmek gibidir. Bu aşamadan çıkmanın yolu, bir erkek olarak sizi siz yapan şeylerin, sizin kadınlara sağlayabileceğiniz şeylerle direkt olarak bir bağlantısı olduğunu, yani sizi ona sağladığınız şeyler yüzünden seven bir kadının, aslında o şeyleri sağlama kapasitesine sahip olduğunuz ve bu vetirede kişiliğiniz de bu yeterlilik seviyesiyle birleştiğinden dolayı sizi siz olduğunuz için de sevdiğinin farkına varmaktır. Kadınlar erkekleri, erkeklerin onlardan beklediği şekilde sevmeye muktedir değillerdir çünkü kadınlar erkekleri bir kadın gibi severler. Bu sevgi erkeğin sevgisinden daha az ya da çok gerçek değildir.

 

5-) Kabullenme: Bu aşama fişten çekilmenin son aşamasıdır. Bu aşamada erkek, işlerin doğal mekanizmasının gerçekten bu olduğunu ve bu gerçeklere kızıp küsmenin bir anlamı olmadığını, dahası bu şekilde kendini sağlıklı ilişkilerden ve mutlu bir hayattan mahrum bıraktığını anlar. Artık kendinde bir OYUN farkındalığı oluşmuştur ve OYUN’u kurallara göre oynamak konusunda isteklidir. Bu aşamada erkek Kırmızı Hap’ı almıştır, gerçeklerin farkına varıp onlarla barışmıştır ve hayatının geri kalanında kendini bu gerçeklerle uyumlandırmaya çabalar. Aynı zamanda bir erkeğin kadınlarla olan başarısıyla birlikte, onun da ötesine geçerek hayatındaki mutluluğunda ERKEK ADAM olmanın ve bu konuda kendini her gün daha da geliştirmesi gerektiğinin elzemiyetini anlamıştır. Depresyondan Kabullenme aşamasına geçemeyenleriyse başka bir aşama beklemektedir:

 

6-) BIKKINLIK: Bu aşamada erkek fişten çekilme vetiresinin getirdiği mental ve ruhsal yorgunluğa maruz kalmaktan tam anlamıyla BIKMIŞ durumdadır. “Sikerim bu kuralları öğrenmesini. Seks buna değmez ve kadınlar da zaten o kadar eğlenceli değiller. Rutinler ve Kız Tavlamanın 5 Aşaması, öğrenmek istediğim en son şeyler!  Okuyacak, öğrenecek çok şey var. Dışarı çıkıp kadınlara yürümeye kimin zamanı var ki zaten? Video oyunları ve porno çok daha eğlenceli ve kolay ulaşılır. Tek yapmam gereken iyi görünmek ve kadınların bana gelmesini beklemek.” gibi düşüncelerle kabullenilmiş çaresizliğini kafasında rasyonelleştirmiştir. İşte bizim camiada MGTOW ya da SİYAH HAP olarak adlandırdığımız kesim bu aşamada sıkışıp kalmış kimselerdir. Bu aşamanın sıkıntısı bahanelerin arkasına saklanarak anlık rahatlama uğruna kendi hayatının kalitesini arttıracak çalışmalardan kaçmaktır. Böylece erkekler bu aşamada kendilerini sonsuz yalnızlıkla lanetlerler.

 

Peki siz nasıl fişten çekildiniz? Aydınlanmanın birden indiği bir an oldu mu yoksa bir vetire neticesi mi Kırmızı Hap'ı yuttunuz? Ya da şu an hâlâ ara bir aşamada mücadele mi ediyorsunuz?Lütfen yorumlar bölümünde fişten çekilme vetirenizden bizlere bahsedin ki insanlar bu konuda yalnız olmadıklarını görebilsinler.



48 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page