Herkese merhabalar, bugün hafta sonu yaptığım Wife Test gönderime gelen ilginç bir yorumla karşınızdayım. Kadın bir takipçimizden gelmiş:
“Kırmızı Hap ideolojisine yaklaşık bir yıl önce rastladım. Bundan önce ilişkilerim iyiydi ama baskın ve maskülen bir erkek arıyordum (Pek çok kadının arzuladığı gibi... Ama kabul ediyorum ki... İstenmeyen cinsel yaklaşımları 'EVET bana ŞİMDİ sahip ol!' tarzındaki dominant enerjiden ayırmak zor). 'Sorun', kadın ve erkeklerin tüm rolleri paylaşması gerektiği eşitlikçi bir düşünceyle yetiştirilmemdi. Böylece barlara gittiğimde Kırmızı Hap retoriğini rehberim olarak kullanarak deneyler yapmaya başladım.
Sadece üç hafta sonra oldukça sadık bir Kırmızı Hap erkeğine sahip olmayı başardığımı size bildirmekten mutluluk duyuyorum. Tıp fakültesinde okuduğumdan, ilgilendiğim hayır işlerinden veya ailevi sorunlarımdan (Bunların var olup olmadığını sorduğunda) bahsetmedim, bir evliliğin ve erkeğimle çocuğumuzla birlikte yaşamanın sabırsızlıkla beklediğim bir şey olduğunu söyledim. Dostum… Her şey çok kolaydı ve istediğim gibi gerçekleşti.
Bir yıl oldu ve ilişkimiz hiç bu kadar iyi olmamıştı. Şimdi size şunu söylemeliyim ki, o benim kesinlikle 'Kırmızı Hap Kızı' olmadığımı ve kontrolün onun elinde olduğu yanılsamasını sürdürebildiğimi bilmiyor. AİLE odaklı 'Muhafazakâr', çekici, zeki bir kızla tanıştığı için o kadar heyecanlandı ki... Kendi Kırmızı Hap ideallerini gevşetti (Benim bunun için hiçbir şey söylemememe rağmen!). Yani bir kadının çalışmaması ve çocuklarına bakması gerektiği hakkındaki idealleri, vesaire vesaire. Ama endişelenmeyin, bana iyi davrandığı sürece ben de ona iyi davranacağım. Benimle kendiliğinden duşa girecek, hatta çiftler için film gecesinde yorganın altında bana dokunacak dominant bir erkeği arzuladığım doğruydu... Ama aynı zamanda bu adamın doktor olmak ve çocuk bakımı/ev işi yapmanın paylaşılan bir görev olmasını istememe saygı duymasını istiyordum.
Her şeyi tamamen yanlış yapıyormuşum… Bir erkeğin benim zekâmdan ve başarılarımdan falan etkileneceğini düşünüyordum... Hepsi tamamen saçmalıkmış! Aslında sadece bacaklarının arasındaki kafalarıyla düşünüyorlar... Ancak bu tatmin olduktan sonra üst kafaları çalışmaya başlıyor. Yine de ironik… Alttaki kafaları her şeyi kontrol ediyor ve ancak bu tatmin edildiğinde... Gerçek diyaloglar gerçekleşebiliyor. Benim hakkımda en çok sevdiği şey, canım sıkkın olsa ve modumda olmasam bile onun cinselliğini her zaman benimseyip kucaklayacağımı biliyor olması. Ayrıca benim çok akıllı olmamdan ve kazançlı bir kariyere sahip olmamdan da hoşlanıyor... Ama ben her zaman onun iç çamaşırlarıyla saldırılmaya hazır bir seks kedisi olacağım.
Yatak odasında bir Kırmızı Hap Kadını, iş/ev işleri ve hayatta pek de öyle değil. İstediğimiz her şeye sahip olamayız öyle değil mi? 😊”
“Her şeye sahip olmanın” ne anlama geldiğine bağlı ve “Biz”in kim olduğuna.
Eğer bu yazılanları yakından okursanız kurnaz bir kadının Kırmızı Hap'ı, olmadığı birisi gibi davranarak masum ve potansiyel vadeden bir erkeği yakalayıp kafese hapsetmek için kötüye kullandığından endişe duyabilirsiniz. Eğer bu yazıyla ilgili görüşünüz buysa... Yanılıyorsunuz.
Anonim okuyucumuz yorumlarında yanlışlıkla Kırmızı Hap'ı feminist veya başka herhangi bir ideolojiye benzer bir “İdeoloji” olarak adlandırmış. Mesele şu ki, Kırmızı Hap bir ideoloji değil, bir praksiyolojidir. Peki bu neden önemli? Bu sadece entelektüel bir teknik detay değil mi? Aslında bu küçük detay her şeyi değiştiriyor.
İdeolojiler: Hayatımızda bize rehberlik etmek için standartlar olarak ahlaki, sosyal idealleri destekleyen inanç sistemleridir. Hümanizm, Marksizm, Hristiyanlık ve İzci Kanunu, hepsi farklı türden ideolojilerdir. Teorik olarak amaçlarımıza rehberlik eden birleştirici inançları kutlayarak ulaşmayı arzuladığımız yüce hedefler belirlerler.
Praksiyolojilerse inanç sistemleri değil, uygulama sistemleridir. Bir şeyin ön şart olarak önceden kararlaştırılmış bir ideale uygun olup olmadığıyla ilgilenmezler, bir şeyin gerçekten işe yarayıp yaramadığıyla ilgilenirler. Mühendislik, küçük motor tamiri, bilgisayar kodlaması, balıkçılık ve ilk yardım gibi şeylerin bütünü praksiyolojidirler. Kırmızı Hap bir ideoloji değil, bir praksiyolojidir. (Düzeltme: Hawaiian Liberterian, bir süre önce Kırmızı Hap'ın Praksiyolojisi üzerine muhteşem bir çalışma yapmıştı. Başlangıçta Roosh'a atfedildi. Benim hatam).
Aradaki fark oldukça anlamlıdır çünkü Kırmızı Hap'ın “İdeolojisi” incelendiğinde onun erkek egemen bir evliliği desteklediği için otomatik olarak SAHM'yi (Stay-at-home mom, ev hanımlığı) ve geçmiş günlerin evin geçimini sağlayan erkek modelini de desteklediği varsayıldığında, bu durum kafa karıştırıcı olabilir. Bu modele meydan okuyan başarılı Kırmızı Hap evlilikleri de bulabilirsiniz.
Gerçek şu ki, Kırmızı Hap bu modeli açıkça desteklemiyor. Ekonomimizin çoğu insan için eski zirai evlilik modelini arkaik hâle getiren bazı şeyleri dikte ettiği, sanayi sonrası bir toplum olan 21. yüzyılda yaşıyoruz. Bu çağda çift gelirli evlilikler bir norm halini aldı ve Kırmızı Hap aslında buna karşı mücadele etmez. Aslında Kırmızı Hap’taki “Evlilik Oyunu”nun büyük bir kısmı, ikili gelir modeline dayanan yöntemlere istinat ediyor. Bu dâhiyane çalışmalar için Athol Kay'in içeriklerine bakabilirsiniz.
Kırmızı Hap evliliğinin amacı, iyi niyetli olan bu anonim yorumcu hanım kızımızın düşündüğü gibi karınızı ait olduğu mutfağa nasıl geri getireceğinizle ilgili değil, bir aileyi en güvenli ortamı sağlayacak ve herkese mutluluk verecek en etkili ve verimli bir şekilde nasıl yöneteceğinizdir. Erkek egemen yöntem en kanıtlanmış ve güvenilir olanıdır, dolayısıyla Kırmızı Hap'ın benimsediği yöntem de budur.
Kırmızı Hap evliliklerinin çoğu ekonomik açıdan “Geleneksel değil.” Yani her iki eş de genellikle haneye ortak gelir sağlıyor. Ancak Kırmızı Hap aynı zamanda, mevcut beta oluşturma odaklı feminist ideolojisi altında da kabul edildiği gibi, evlilik gücünün ekonomik güç açısından kadına kayması halinde, kadınların kocalarından daha fazla kazanması yönündeki mevcut eğilimin, istikrarlı ve başarılı bir evlilik için gerekli olan başarılı erkek-kadın dinamiğinin kaçınılmaz olarak baltalanmasına yol açacağını da kabul ediyor.
Kırmızı Hap bu soruna, ilişkide hâkimiyetin kurulmasını sağlayan faktör olarak ekonomik girdinin bir kenara bırakılmasıyla cevap veriyor.
Yıllarca yengeniz Bayan Ironwood, benimkinden çok daha fazla gelir sağlayan bir kariyerdeydi. Mesleğinde bir kez yerleştikten sonra benim kazandığımın iki katını kazanıyordu ve Mavi Hap günlerimizde bu ciddi bir sorundu.
Neden? Çünkü ikimiz de eşimin “Eşit” ortaklığımızda daha fazla para kazandığına göre, evliliğimizdeki ekonomik gücün çoğuna sahip olması ve mali kararların çoğunu vermesi gerektiğini varsayıyorduk. Ben daha zayıf ekonomik faktör olduğum için suçluluk duygusuyla hem gücü hem de mesuliyeti ona teslim ettim ve aslında o ikisini de istememişti. Bense bu durumdan nefret ediyordum ve güç dengelerini bana geri döndürmek için yaptığı her girişim, ilişkinin stresini artırıyordu. Kendimi bir liderlik pozisyonunu üstlenecek güçte hissetmiyordum, o da benden bunu isteme hakkına sahip olduğunu düşünmüyordu ve bu şekilde yıllarca mutsuz bir şekilde ağır ağır ilerledik.
Kırmızı Hap sonrası dönemdeyse -yani kimin daha fazla para kazandığı ve kıçımı kaldırıp aileme liderlik ettiği konusunda endişelenmeyi bıraktığımda- kimin daha fazla para kazandığının bir önemi yoktu. Karımın yaptığı işte ne kadar iyi olduğu önemli değildi. Eşimin kariyerini tamamen destekliyorum ama gerçek şu ki, evlendiğimizde üzerinde anlaştığımız temel ihtiyaçları (Sabit, öngörülebilir gelir) karşıladığı sürece nörolog olabilir veya Mary Kay satabilirdi. Bunun koca ve baba olarak sorumluluklarıma veya onu bir anne ve eş olarak sorumlu tutma biçimime engel olmasına izin vermeyecektim. Tüm bu farkındalıklara ulaşmamın sebebi aptalca bir ideal, dinî emir ya da yanlış yönlendirilmiş maçoluk nedeniyle değildi. Kırmızı Hap'ın praksiyolojisinin, erkeğin erkekliğinden pişmanlık duymadan, tutkuyla ve hâkimiyetle yönettiği heteroseksüel ilişkilerin en başarılı olduğunu belirtmesi sayesindeydi.
Hanım kızımızın da kabul ettiği gibi, dişi bu hakimiyeti rasyonelleştirmeye çalışsa bile bu durum bunun doğru olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Kızımız “Kontrol yanılsamasını sürdürdüğü” yönündeki iddiasına rağmen, Kırmızı Hap praksiyolojisiyle bariz bir çelişki içinde ve gerçek şu ki, neye inandığının bir önemi yok... Eğer Kırmızı Hap paralelinde davranıyorsa o zaman bir Kırmızı Haplıdır. Nokta. Kadınınızın başarılarını övmemek veya kariyerinde aldığı terfiler için ekstra puan beklememek Kırmızı Hap'tır. Kadının geliri ve sosyal konumu konusunda baskıcı olmaya çalışmamak Kırmızı Hap'tır. Bir erkeği takip etmeye istekliyse, ona herkesin önünde ve özel olarak saygı gösteriyorsa, övgüde bulunuyorsa ve onu sık sık beceriyorsa o zaman bu kadın Kırmızı Hap’la paraleldir. Çocukları okuldan kimin aldığı ya da tuvaleti kimin fırçaladığı önemli değil. Kimin en çok parayı kazandığı da önemli değil. Önemli olan ne düşündüğün değil ne yaptığındır.
Eğer bir balo gecesindeymiş gibi erkeğine cilve yapmaya çalışıyorsan “Sen Kırmızı Hap’ın amaçlarına hizmet ediyorsun.” demektir. Öyleymiş gibi davranıp onu kandırdığına inanman önemli değil. Erkeğinizin cinselliğine saygı duyar, onu kucaklar ve kutlarsanız ne olursa olsun, erkeğinizin manipüle ederek ona boyun eğdirdiğinizi düşünseniz de siz “Bir Kırmızı Hap kadınısınız.” demektir.
O adam sonunda sana bağlanmayı kabul ettiğindeyse bu onun bir Kırmızı Hap kadını olmaya devam edeceğin beklentisiyle olacaktır. Bu yüzden parmağınızdaki yüzüğün ilişkinin temeli olan, altta yatan ve son derece pragmatik olan Kırmızı Hap temelini bir şekilde değiştireceğini düşünmeyin. Evlilikte uzun ömürlülüğün anahtarı eşitlik değil dengedir. O sandviçi yaparken erkeğini “Kandırdığını” düşünebilirsin ama o adam yine de o sandviçi yiyecektir. Diğer şeylerin de yanı sıra tabii ki.
Öte yandan, erkek cinselliğine yönelik biraz erkek düşmanlığı taşıyan aşağılamalarına rağmen aslında kızımız burada önemli bir noktaya değiniyor: Erkekler cinselliklerine hayatlarındaki diğer birçok şeyden daha fazla değer verirler ve eğer bu alan tatmin olmaya devam ederse ilişkilerinde engin bir derinlik elde etme kapasitesine sahip olurlar. Erkeklerin seks sonrasına kadar duygusal olarak bağlantı kuramayacakları bir gerçektir yani uzun vadeli bir heteroseksüel birliktelikteki duygusal bağlantı sorununun praksiyolojik çözümü, bütün gece Downton Abbey izleme maratonu yapmak DEĞİLDİR. Feminist propagandanın aksine, yapmanız gereken şey adamınızı iyice ve sık sık becermektir. Bu onu dominant hissettirir. Bu onun kendini güvende hissetmesini sağlar. Bu onun sizinle bağ kurabileceğini hissetmesini sağlar. İş yerindeki ünvanınız ya da eve götüreceğiniz maaşınız değil.
Ev işi yapma konusunu daha önce ele almıştım, ebeveynliğe dair aktif ve duyarlı ataerkil yaklaşım hakkındaki görüşlerim iyi biliniyor ve hatta blogun başka bir yerinde iyi bir çift gelirli Kırmızı Hap evliliğinin ortak hayata dair doğasını ele almıştım. Gerçek şu ki kocalar, çalışan eşlerinin saygın bir ticaret veya meslekte olmasını gerçekten isterler. Ama aynı zamanda, evlerinde baskın güç olarak kaldıkları sürece, bu mesleğin ne olduğu umurlarında bile değildir. Ev işlerinden paylarına düşeni yapmayı isterler ancak erkeksi olarak kabul edilen tüm iş yükleri için itibar ve saygı görmeyi de isterler. Ev işleri listesine “Tuvalet temizlemeyi” eklemeye kaç kadının istekli olması komik ama “Olukları temizlemek.” veya “Her iki arabadaki yağı değiştirmeye” o kadar da istekli değiller. (Burada en eşitlikçi ev düzenlerinde bile maskülen olarak addedilen ev işlerinin çoğunlukla erkeğe kaldığının üstüne parmak basılıyor ve tesadüfe bakın ki bu işler en çok teknik detay gerektiren ve en zor olan işler).
Kırmızı Hap'ın pragmatik gerçeklerinin bize açıkça gösterdiği şey, aslında “Yüksek Değerli Erkeklerin” kadınların başarısına veya gelirine karşı çekim duymadıklarıdır. Erkeklerin, kendilerinden daha fazla kazanan eşlerinden “Gözleri korkmamalı.” Kendi evinde baskın bir konum peşinde koşan erkek, eşinin kapıdan girdiği andan itibaren öz geçmişinin önemsizleştiğini ve onunla ilişkisinin “Karısı olmak.” dışında başka bir ünvana dayanmadığını fark edecektir.
Karılık ve eşlik aslında kendi başına çok spesifik, pragmatik bir iş tanımıdır ve salt bir mesleğin etkisine pek maruz kalmaz. Erkek, karısının kariyerini şahsi olarak destekleyebilir ancak kadın, bir eş olarak onun gerçekten nelere değer verdiği konusunda yanılgıya düşmemelidir.
Çünkü konu o noktaya geldiğinde, kocanızın sahip olmanızı önemsediği tek diploma şudur:
:)
(GÜNCELLENMİŞ YAZI)
Bayan Ironwood'un var olmadığına ya da blogumu okumadığına inananlar için kendisi Anonim'in yorumuna dair bilhassa keskin bir fikir sahibi oldu ve bana onun bakış açısına dair daha kapsamlı bir anlayış kazandırdı. Matrix’in merceğinden yorumlandığında ve kadınların çok aşamalı iletişimi bağlamında anlaşıldığında her şey daha çok netleşiyor. Onun sözleriyle:
“Anonim'in ne dediğini tamamen anlıyorum.” dedi Bayan Ironwood. “Ama Ian'ın (Kocası) tamamen anladığını sanmıyorum. Bence Anonim burada erkeklerden çok diğer kadınlarla konuşuyor ve haklı: O aslında bir işler çeviriyor. Ama çevirdiği bu işler aslında erkeğine karşı değil... Tanıdığı diğer kadınlara karşı. Belki de bütün kadınlara. Çünkü Kırmızı Hap'ın erkeklik ve erkek sosyal davranışına ilişkin anlayışı, cinsiyetler arasındaki etkileşimden bahsetmeye bile gerek yok, aslında kirli ve küçük bir sır. Biz Kırmızı Haplı kadınlar diğer kadınlarla olan ilişkilerimizde en büyük koza sahibiz, ilişkilerimizde çok mutluyuz. Kız arkadaşlarımızın, kız kardeşlerimizin ve annelerimizin bitmek bilmeyen ilişki sorunlarını duyduğumuzda, neyi yanlış yaptıklarını bildiğimiz hâlde, kendilerini anlamaya asla izin vermeyeceklerini bildiğimiz için bütün bunları içimizde saklıyoruz.”
“Gerçek bir Kırmızı Haplı kadın olmak, bir süper güce sahip olmak gibidir. Bu, gizli bir güç ve gerçek bir şahsi kadınsı güçlenme duygusudur hatta bu hissin bir kadının striptizci direği üzerinde hissettiğinin aynısı olduğunu hayal ediyorum. Erkeklerimizi anlıyoruz ve onları duygusal, şahsi olarak onların mutluluğuna yatırım yapacak kadar seviyoruz ve kendi mutluluğumuzun bir kısmını da bundan alıyoruz. Bu, çoğu kadının yalnızca hayal edebileceği bir stabilite ve güçlenme duygusudur ama bu, kadın arkadaşlarımızın yanında paylaşamayacağımız veya açıklayamayacağımız bir konu. Bu bir sır olarak kalmalı ve bunda bir sakınca yok. Çünkü içlerinden yalnızca birkaçı bu fikri kabul etmeye hazır veya istekli. Kırmızı Haplı kadınlar olarak, etkili olduklarını bildiğimiz hâlde neden alışılmadık içgörülerimizi eleştirilmek üzere masaya koyalım ki? Neden kendimi bunun için yorayım? Kırmızı Haplı kadınlar olarak neden kocalarımızı hak edilmemiş eleştirilere ve diğer kadınların değersiz manipülasyon teşebbüslerine karşı savunmasız bırakalım ki? Kırmızı Hap'ı doğuştan anlasalardı bunun hakkında konuşmamıza gerek kalmazdı. Benim erkeğimi kontrol edip yönetmem gerekmiyor, o bu konuda zaten oldukça muktedir.”
“Bence Anonim erkek egemenliği fikrini kafasında rasyonalize etmiyor, bence onu benimsiyor. Sandviçin gizli gücünü, cinselliğinin çekiciliğini ve kendi alıcılığının ilişkisinin üzerindeki gücünü anlıyor. Elbette kontrolün elinde olduğunu ve kocasının yalnızca bir kontrol yanılsamasına sahip olduğunu hissediyor. Erkekleri, erkekliği, erkeksi cinselliği ve bunlara nasıl yatırım yapabileceğinizi anladığınızda öylesine mutlak bir kadınsı güç, kudretle hareket edebileceğiniz ve düşünebileceğiniz noktaya kadar her şeyi o kadar iyi anlıyorsunuz ki “Kontrol” mefhumunun artık bir önemi kalmıyor. İkiniz de teknedesiniz. İkiniz de ufka doğru gidiyorsunuz. İkiniz de aynı rüzgârlara ve gelgitlere maruz kalıyorsunuz ve ikiniz de teknede bir delik olduğunda var gücünüzle o delikleri kapatmaya çalışmazsanız ikiniz de kıyıya çıkamayacaksınız.”
“Kırmızı Haplı bir kadın olmak, size kadınsı güvenin en yüksek olduğu yerden hareket etme gücünü ve emniyetini verir. Bu, cebinizde bir striptizci direği taşımak gibidir ve bir striptizci direğine sahip olmak gibi, bu da mutlaka herkesin görmesini isteyeceğiniz bir şey değildir. Bu normal... Bu Kırmızı Hap'tan aldığınız gücün bir parçası. Ian kısmen haklı: Mesele tam olarak ne düşündüğünüz değil. Önemli olan ne yaptığınız ama aynı zamanda ne hissettiğiniz de önemli. Kocamın aynı zamanda erkek arkadaşım da olduğunu ve her zaman öyle kalacağını bilmem, benim kendimi bütün mesleki başarılardan veya aldığım eğitim derecelerinden daha iyi hissetmemi sağlıyor. İnsanların hayatlarını kurtarmak ve dünyayı daha iyi bir yer hâline getirmek istiyorum ama bunların hepsi evimi ve ailemi daha iyi bir yerde tutmakla başlıyor.
Bu arada, Mary Kay satacağıma ölürüm daha iyi. Şahsi görüşüm…”
BAYAN IRONWOOD.
Tercümenin orijinali: The Red Pill Room: Red Pill Roles: The Praxeology of the Dominant Man
-Ian Ironwood
Tercüman Notu: Bu tercümeyi çok önemli bir KH makalesi yapan üç temel unsur var. Bunlardan birincisi ve bence en önemlisi şu:
1) Erkeğin ilişkideki mutluluğu ve sadakati açısından kadının rolünün önemi inanılmaz derecede iyi bir şekilde vurgulanmış. Vaka analizinde kadının da açıkladığı gibi erkek, çoğu zaman ilişkideki temel ihtiyaçları karşılandığı zaman oldukça engin bir derinlikte bağ kurabilmekle kalmayıp birçok konuda da esnekleşebilme yönelimi gösteriyor. Kadının erkeği bu konularda tatmin etmeye yönelik olan istekliliğinin seviyesi, ilişkinin mutluluğunda doğrudan bir rol oynuyor. Bu aslında, onların poligamik cinsel doğalarından dem vurarak erkeklere güvenmemek için sebep arayan kadınların delüzyonuna ve ilişkilerini nasıl sabote ettiklerine güzel bir örnek.
2) İdeolojiler ve Praksiyolojiler arasındaki fark çok net açıklanmış. Bilhassa Kırmızı Hap'ın bir praksiyoloji olduğuna yönelik daha net bir anlayışın oluşmasına ihtiyaç duyulan şu zamanlarda oldukça açıklayıcı bir yazı olmuş.
3) Çift gelirli evlerde ve erkeğin karısının ondan daha çok kazandığı durumlarda bile bir erkeğin evdeki otoritesini nasıl inşa edip koruyabileceği konusunda oldukça öğretici. “Bir erkek olarak istek, ihtiyaç ve menfaatlerinizi birinci önceliğiniz hâline getirmelisiniz.” Karınız işinden eve geldiği andan itibaren artık sizin karınız olmaktan başka hiçbir ünvanı yoktur. Önemli olan her zaman bir erkek olarak sizin evdeki baskın güç olarak kalmanız. Karınızın tabi olduğu tek derecelendirme size karınız olarak nasıl davrandığı, ihtiyaçlarınızı nasıl karşıladığıdır.
Comments