Merhaba. Hipergami ile ilgili sorularım var.
-Öncelikle günümüzde feminenleşme yönünde hızlı adımlar atan toplumumuzda kadınlar hala hipergamik midir? Hipergamiklerse eğer bunu artık nasıl kullanıyorlar?
-Bazı kültürlerde zorla evlendirilen kadınlar hipergamisini nasıl kullanıyor? Seçmediği erkek ile çiftleşen bir kadının hipergamik olduğunu düşünebilir miyiz?
Eşcinsel kadınlarda hipergamiden söz edebilir miyiz?
Güzel sorular 👍🏻
Son zamanlarda akademik mecrada hipergaminin bir mit olduğu, ve artık gerçek olmadığıyla ilgili bir çalışma yapılmıştı sanırım. Ama çalışmayı incelerseniz tam bir saçmalık olduğunu anlarsınız. Richard Cooper da podcsatinde bu çalışmadan bahsetmişti. İngilizce biliyorsan eğer, linke buradan ulaşabilirsin. Akademik mecra tamamen toplumsal cinsiyetçilerin tek eline geçtiği için geleneksel cinsiyeti temel alan fikirlere arada sırada hep saldırırlar. Hatta kaynağını hatırlamıyorum, ama Kırmızı Hap karşıtı bir Türkçe makale bile yazılmıştı. Maalesef akademinin ruhunun matrix'e satmış olduğunu kabul etmek zorundayız.
Toplumsal cinsiyetçilerin Hipergami ile ilgili anlayamadıkları şey, onun diğer tüm cinsiyet normları gibi toplumsal, yani sonradan öğrenilmiş olduklarına inanmalarıdır. Öte yandan bilim bize tüm bunların "kalıtsal" olduğunu söylüyor. Ve kalıtsal olduğu için, üzerine her ne kadar sosyal mühendislik yapılsa da her zaman orada olacak, insanın bedenine, kemiklerine, dna'sına gömülü vaziyette kalacaktır. Sosyal mühendisliğin bunu bir nebze etkilediği doğru fakat kadınlar her zaman hipergamik olacaklardır.
Öncelikle, Hipergami kadınların sinsice düşünüp uyguladıkları bir strateji değil, doğalarından gelen bir yönelimdir. Bu yönelim onların erkekler konusunda neye çekim duyduklarını belirler. Öte yandan bazı kadınlar bu yönelimlerini takip ederken, bazıları onu bastırmayı tercih edebilirler. Ama hipergamik yönelimler her zaman oradadır. Bu yönelimler kadınların güçlü, cesur, yetkin ve saygın erkekleri, güçsüz, cesaretsiz, yetersiz, ve saygı duyulmayan erkeklere tercih etmelerini sağlar.
Milyonlarca yıl boyunca birçok kültür ve toplumda kadınlar babalarının onayladığı erkekler ile evlenmişlerdir. Bu kadın için riskli bir durum olsa da, genellikle hipergaminin optimizasyonu açısından sorun olmamıştır çünkü bu durumda babanın işlevi hipergamik beklentileri tatmin edebilecek derecede maskülenitesi olan bir aday bulmaktır. Çoğu erkek, erkeklerin maskülen yeterliliklerini anlamakta çoğu kadından daha iyi olduğundan babanın bu görevi kadından daha iyi yerine getirebileceği düşünülmüştür. Yani erkek kadının hipergamik beklentilerini karşıladığı (erkek adamlık gösterdiği) sürece kadının hipergamisi genellikle optimize olmaktadır. Hipergami, kadınların istedikleri ve seçtikleri erkeklerle çiftleşmesi değil, eşleşebilmek ve aşık olabilmek için erkeğinin bu ihtiyaçları tatmin edebilecek bir masküleniteye sahip olması anlamına gelir. Zorla evlenip evlendirilmemeleri bu durumla doğrudan alakalı değildir.
Üniversitede bir çok eşcinsel arkadaşım olmuştu, yani onların "lubunya" diye adlandırdıkları kültüre aşinalığım vardır. Bu tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki; eşcinsel ilişkilerde bile partnerleri incelediğiniz zaman, partnerlerden birinin MUTLAKA maskülen rolü edindiğini görebilirsiniz. Bu rolü üstlenen kadınlar da zaten genellikle oldukça erkeksi oluyorlar. Şu kadın gibi mesela;
Tipe bak, görsem biladerim diye kavgaya çağırırım.
Yani ilişkideki arzu dinamiklerinin oluşması ve sürdürülebilmesi için maskülen-feminen zıtlığın mutlaka oluşması gerekiyor. Bu eşcinsel ilişkilerde bile böyle. Bu bile aslında hipergaminin varlığını gözler önüne seriyor; çünkü sosyal mühendisliğin ve cinsiyet dismorfiyasının sonuna kadar pompalandığı günümüz woke kültüründe bile eşcinsel bireyler daha maskülen özellikler sergileyen kadınlara çekiliyor ya da kendi cinsel stratejileri için daha maskülen bir yaşam tarzını benimsemek zorunda kalıyorlar. Bu bir kadında arzu yaratmak için maskülenitenin gerekliliğini kanıtlıyor. Hipergami'yi optimize eden şey de maskülenite olduğuna göre...
Umarım bunlar soruların için yeterli cevaplar olmuşlardır.